Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/434
Karar No: 2018/1749
Karar Tarihi: 04.06.2018

Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/434 Esas 2018/1749 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanığın terör örgütü PKK/KCK'nin üyesi olarak Nusaybin ilçesinde silahlı nöbet tuttuğu, barikat kurduğu ve silahlı çatışmalara katıldığı gerekçesiyle Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan mahkum olduğunu ve bu kararın temyiz edilerek esastan reddedildiğini belirtti. Ancak sanığın tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan mahkumiyetine karar verilirken antimon elementinin ateşli silah artığı olduğu ve silaha temas veya silah kullanılan ortamda bulunulması halinde de el veya vücut bölgesine bulaşacağı bilindiği için beraat kararı verilmesi gerektiği belirtildi. Bu karar TCK'nın 302/1, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 174/1, 52/2-4 ve 53 maddeleri uyarınca verilmiştir.

 

 

16. Ceza Dairesi         2018/434 E.  ,  2018/1749 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma,
Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
Hüküm : 1-TCK’nın 302/1, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun
5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik
istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-TCK’nın 174/1, 52/2-4, 53, 58/9, 3713 sayılı
Kanunun 5/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre duruşmalı olarak dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın göz altına alınmasını takiben aldırılan doktor raporlarında yeni darp cebir izine rastlanmadığının ve eski bulgularının rapor edildiğinin belirtilmesi ve gerekçeli kararda suça sürüklenen çocuk ibaresine yer verilmediğinin anlaşılması karşısında sanık müdafiinin sanığın işkenceye uğradığına ve gerekçeli kararda sanık yerine suça sürüklenen çocuk denilmek suretiyle özensiz hareket edildiğine yönelik itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
1-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği ve sübutu kabul olunan silahlı terör örgütünün stratejisi doğrultusunda Nusaybin ilçe merkezinde hendek kazıp barikat kurma, güvenlik güçlerinin ve halkın giriş çıkışını engellemek amacıyla silahlı nöbet tutma, güvenlik güçlerine karşı gerçekleştirilen silahlı çatışmalara bizzat katılma şeklindeki eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Sanık hakkında hükmün E fıkrasında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilen kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının, başka dosya sanıkları ... ile..."ın beyan ve teşhisleri nazara alındığında, ateşli bir silahla gerçekleştirilmiş olması karşısında suç duyurusu üzerine açılacak davada sanığın 6136 sayılı Kanunun 13/2. maddesinden de cezalandırılmasının gerekip gerekmediğinin değerlendirilebileceği gözetilerek;
Sanık savunması, yakalama tutanağı, başka dosya sanıklarının beyan ve teşhisleri ile tüm dosya kapsamına göre; PKK/KCK terör örgütünün sözde öz yönetim ilan etmesi üzerine sanığın ailesiyle birlikte yaşadığı Niğde ilinden ayrılarak öz savunma yapılacağı söylenen Nusaybin ilçesine gittiği, burada yaklaşık 2,5 ay kadar örgüt üyeleriyle birlikte hendek ve tünel kazıp barikat yapımında çalıştığı, silahlı olarak nöbet tuttuğu, bir patlama sonucu göğsünden yaralandığı ve daha sonra da 24 kişi ile birlikte teslim olduğu, Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı’nın 01.07.2016 tarih ve 16-05769 sayılı uzmanlık raporuna göre sanıktan alınan el svaplarında atış artığı olan antimon (sb) elementi tespit edildiği nazara alındığında; TCK"nın 174. maddesinde düzenlenen tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçunun meydana gelebilmesi için anılan maddede sayılan seçimlik hareketlerden birinin gerçekleşmesinin yeterli kabul edildiği, bu kapsamda sanığın elindeki antimon (sb) elementinin ateşli silah artığı olduğunun ve silaha temas veya silah kullanılan ortamda bulunulması halinde de el veya vücut bölgesine bulaşacağının bilinmesi karşısında, antimon bulunmasının tek başına patlayıcı madde bulundurma suçundan mahkumiyet için yeterli sayılamayacağından sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede ileri sürdüğü temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
04.06.2018 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda, duruşmada sanık ...’nın savunmasını yapmış bulunan Av. ..."ın yokluğunda, 20.06.2018 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.










 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi