16. Ceza Dairesi 2017/3155 E. , 2018/1742 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne yardım etme, Terör örgütü propagandası yapmak
Hüküm : 1-Sanık ... için;
a-TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
b-3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanıklar ..., ... için ayrı ayrı;
TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
3-Sanık ... için;
TCK’nın 220/7 maddesi delaletiyle TCK’nın 314/2, 220/7, 53, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
4-Sanık ... için;
TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
5-Sanıklar ...,ve ... için; CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan duruşmalı, diğer sanıklar hakkında ise duruşmasız olarak yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ve ... açısından haklarında beraate hükmedilmesi; Sanıklar ..., ... ve ... açısından hükmedilen cezanın süresi itibariyle ve koşulları oluşmadığından sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin CMUK’nın 318. maddesi gereğince REDDİNE;
1-Sanıklar ..., ..., ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak, sanık ... hakkında ise terör örgütü propagandası yapmak suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “02.07.2015, 17.09.2015 ve 09.05.2015” yerine “01.12.2014” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası; sanık ... hakkında hüküm kurulurken kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında sanığın adının “...” olarak yazılması maddi hata olarak kabul edilmiş olup, sanık ... hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan kurulan hükümde TCK"nın 58/9. maddesi ile uygulama yapılmaması anılan maddenin, hapis cezasının infazı sırasında ve infazından sonra uygulanacak infaz rejimi ile ilgili hükümler içermesi ve Ceza Genel Kurulu ile Dairemizin yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ...’in ve sanıklar müdafilerinin dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... açısından temyizinin kapsamına göre sanıklar müdafilerinin vekalet ücreti ile sınırlı olarak; sanıklar ... ve ... hakkında ise o yer Cumhuriyet savcısının haklarında kurulan beraat hükmüne, sanıklar müdafilerinin ise vekalet ücretine yönelik temyiz taleplerine ilişkin olarak yapılan incelemede;
Sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat kararları açısından 5726 sayılı Tanık Koruma Kanununun 9/8. maddesindeki "Bu kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre, hakkında tedbir uygulanan tanığın beyanı tek başına hükme esas teşkil etmez" şeklindeki emredici düzenlemeye göre; dosya kapsamında mahkumiyet için başkaca delil de elde edilememesi karşısında, sadece gizli tanık beyanları mahkumiyet hükmüne esas alınamayacağından tebliğnamedeki bu sanıklar yönünden bozma içeren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre Cumhuriyet savcısının ve sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir" biçimindeki düzenleme dikkate alındığında kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükme "Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.600,00 TL vekalet ücretinin, hazineden alınarak kendilerini aynı vekille temsil ettiren sanıklar ..., ..., ...’a ve ayrıca kendisini başka vekille temsil ettiren sanık ...’a verilmesine" ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak ve sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “02.07.2015” yerine “01.12.2014” olarak yazılması,
2-Gerekçeli karar başlığında suç adı bölümünde silahlı terör örgütüne yardım etme suçunun gösterilmemesi,
3-Yapılan UYAP sorgulamasında;
a)Sanık ... hakkında Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/493 Esas sayılı suç tarihi 2015 olan silahlı terör örgütüne üye olma suçundan derdest dava dosyasının bulunduğunun anlaşılması karşısında; silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olması da nazara alınarak, anılan dava dosyasının getirtilerek derdest olması halinde birleştirilmesinin değerlendirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise aslı veya onaylı örneklerinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir veya tayini;
b)Sanık ... hakkında ise Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/3723 sayılı 12.06.2014 suç tarihli, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/22413 sayılı 2017 suç tarihli soruşturma dosyaları ile Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/178 esas sayılı 26.11.2010 suç tarihli ve aynı mahkemenin 2014/195 Esas sayılı 24.08.2011 suç tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçundan derdest dava dosyalarının bulunduğunun anlaşılması karşısında, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu da nazara alınarak, anılan soruşturma dosyalarının getirtilip Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde incelenmesi, dava açıldığının tespiti halinde birleştirilmesinin düşünülmesi, Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/178 ve 2014/195 Esas sayılı dosyalarının ise derdest olmaları halinde birleştirilmesinin değerlendirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olmaları durumunda ise aslı veya onaylı örneklerinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir veya tayini;
c)Sanık ... hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/25552 sayılı 2017 suç tarihli soruşturma dosyasının ve Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/98 E sayılı 14.11.2015 suç tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçundan derdest dava dosyasının bulunduğunun anlaşılması karşısında, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu da nazara alınarak, anılan soruşturma dosyasının getirtilip Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde incelenmesi, dava açıldığının tespiti halinde birleştirilmesinin düşünülmesi, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/98 E. sayılı dosyasının ise derdest olması halinde birleştirilmesinin değerlendirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise aslı veya onaylı örneklerinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir veya tayini;
Gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan cezalandırılan sanık ...’un TCK"nın 6/j. maddesi bağlamında örgüt mensubu suçlu sayılamayacağı gözetilmeden hakkında TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının, sanık ...’in ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanık ...’in tutuklulukta geçirdiği süreler, mevcut delil durumu ve suç vasfı da dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
28.05.2018 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."in huzurunda, duruşmada sanık ...’ın savunmasını yapmış bulunan Av. ..."in yokluğunda, 30.05.2018 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.