
Esas No: 2018/1218
Karar No: 2018/1741
Karar Tarihi: 22.05.2018
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - Kasten öldürmeye teşebbüs - Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi - Mala zarar verme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1218 Esas 2018/1741 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2018/1218 E. , 2018/1741 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Kasten
öldürmeye teşebbüs, Tehlikeli maddelerin izinsiz
olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, Mala zarar
verme
Hüküm : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında
devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten
öldürmeye teşebbüs, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak
bulundurulması veya el değiştirmesi, mala zarar verme
suçlarından; Beraat,
2-Sanık ... hakkında;
a-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma
suçundan; TCK’nın 302/1, 62, 53, 58/9 ve 3713 sayılı
Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
b-Müşteki ...’i kasten öldürmeye teşebbüs
suçundan; TCK’nın 302/2. maddesi delaletiyle
82/1-a-c-e, 35/2, 62, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun
5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
c-Müştekiler ..., ..., , ..., ..., ...,
... ve ...’i kasten öldürmeye
teşebbüs suçundan; TCK’nın 302/2. maddesi
delaletiyle 82/1-a-c, 35/2, 62, 53, 58/9 ve 3713 sayılı
Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet (8 kez),
d-Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
veya el değiştirmesi suçundan; 174/1, 62, 52, 52/4, 53,
58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesi uyarınca
mahkumiyet,
e-Mala zarar verme suçundan; Ceza verilmesine yer
olmadığına
Sanık ... yönünden duruşmalı, sanıklar ... ve ... yönünden duruşmasız yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Suç tarihinde ...parti il genel meclisi üyesi olan müşteki ...’in eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşadığı Şahindere mahallesi, ...adresinde bulunan evine, 19.07.2015 günü saat 00:50 sıralarında beş adet molotof kokteyli atılması neticesinde evin bahçesi ile salon olarak kullanılan bölümünde yangın başlaması ve salon perdesi, yer döşemesi ile burada bulunan bir kısım eşyanın zarar görmesi şeklinde gerçekleşen olayda, suçlamaları kabul etmeyen sanıklara atılı suçların sübutu açısından;
1-İlçe Jandarma Komutanlığına ait çevre güvenlik kameralarından olay saatine ilişkin elde edilen görüntülerdeki kişinin sanık ... olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; evinde yapılan arama neticesinde el konulan ve adli emanetin 2015/689 sırasında kayıtlı montun, sanığa giydirilerek mukayese fotoğraflarının temin edilmesi, bu fotoğraflarla güvenlik kamerasından elde edildiği belirtilen görüntülerin uzman kuruluşlardan birine gönderilip bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2-Sanıkların olay öncesi ve sonrasında birbirleri ile telefon görüşmeleri yaptıklarının anlaşılması karşısında; her üç sanığın, 18.07.2015 günü saat 21:00’dan başlayarak 19.07.2015 günü saat 07:00’a kadar yaptıkları görüşmelerde kullandıkları baz istasyonlarının olayın meydana geldiği yeri de kapsayacak ve denetime olanak verecek şekilde harita veya kroki üzerinde gösterilerek dosya içerisine alınması ile bu alanda uzman bir bilirkişi veya kuruluştan sanıkların o saatlerde kullandıkları baz istasyonları da göz önünde bulundurulup suç tarihi ve saatinde ilçenin hangi bölgesinde olduklarına ilişkin rapor tanzim ettirilmesi,
3-Sanıkların aşama beyanlarında suç tarihinde kısa bir süreliğine ödünç alıp kullandıklarını belirttikleri motosikletin sahibi olan ...’ın tanık olarak dinlenilip olay gününe ilişkin bilgi ve görgüsünün tespit edilmesi,
4-19.07.2015 tarihinde bilgisine başvurulan ...’ın tanık sıfatıyla ifadesi alınarak, suç tarihinde gördüğünü beyan ettiği motosiklet ve üzerindeki kişi hakkında detaylı olarak beyanına başvurulması, gerekli görüldüğü takdirde usulüne uygun olarak sanıkların tanığa teşhis ettirilmesi,
5-Kağızman Cumhuriyet Başsavcılığının 07.04.2016 tarihli yazısı ile üç DVD halinde dosyaya gönderildiği anlaşılan sanıklara ait cep telefonu içeriklerinin bilirkişiye tevdii edilerek suça konu olay kapsamında herhangi bir bilgi veya belgenin bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra sanıkların savunmaları da göz önünde bulundurularak hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
6-Kabul ve uygulamaya göre ise;
a-Suçun sübutu halinde, olayın meydana geldiği yerde keşif yapılıp, mağdurların suç saatinde ev içerisinde bulundukları konuma ve atılan molotofların isabet aldıkları yerlere göre, olay anında evde olan kişiler açısından ölüm tehlikesi oluşup oluşmadığının belirlenerek teşebbüse elverişli olması halinde evde bulunan kişi sayısının sanık ... tarafından bilinebilir olmaması halinde mağdur sayısı kadar, aksi takdirde asgari seviyede bir kez hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde 9 kez kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
b-Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan tayin olunan temel cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca artırılmasından sonra TCK"nın 35. maddesine göre teşebbüs nedeniyle indirim yapılarak bulunan cezadan TCK"nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayin edilmesi,
c-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir" biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı kararında belirtildiği üzere; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas aldığı ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında; yargılamada sanıklar müdafii olarak görev yapan Av. ... ’ın, sanıklar ... ve ... ile arasında vekalet ilişkisi bulunduğuna dair dosyaya usulüne uygun olarak sunulmuş bir vekaletname bulunmadığı gözetilmeden adı geçen sanıklar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi,
d-Adli emanetin 2015/689 sırasında kayıtlı montun dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken sanık ...’ya iadesine hükmedilmesi,
e-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinde, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde ve Av. ...’nin duruşmada ileri sürdüğü temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan kısmen resen temyize tabi olan hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına, 22.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
22.05.2018 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."in huzurunda, duruşmada sanık ...’nın savunmasını yapmış bulunan Av. ..."nin yokluğunda, sanık müdafii olduğunu beyan eden ve yetki belgesini ibraz eden Av. Erdal Çevik"in yüzüne karşı, 30.05.2018 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
