Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinde, 1.9.2001 vade tarihli senette tanzim yerinin bulunmadığı da ileri sürülmektedir. TTK"nun 688/6. maddesi gereğince bonoda tanzim yerinin bulunması gerektiği, TTK"nun 689/son maddesinde ise tanzim yeri gösterilmeyen bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Takip konusu  yapılan 1.9.2001 vade tarihli ve 784.000.000 TL bedelli bononun yukarıda açıklanan unsuru taşımadığı görülmektedir. O halde, İİK"nun 170/a/2 maddesi gereğince bu bono yönünden takibin iptaline karar verilmemesi yasaya aykırıdır. Ayrıca, 2.10.2000 vade tarihli ve 419.160.000 TL bedelli bononun yönünden de yetkisiz yerde başlatılan 29.6.2004 takip tarihi esas alındığında, TTK"nun 661. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu düşünülmeksizin bu bono için de zamanaşımı itirazının reddi isabetsiz bulunmuştur.
SONUÇ  : Borçlunun vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.