Nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan ... ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/3, 35/2, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23/1. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesinin 30/09/2011 tarihli ve 2007/162 esas, 2011/954 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 30/12/2011 tarihli ve 2011/392 değişik iş sayılı kararını müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinin ihbar olunması üzerine hakkındaki hükmün 5271 sayılı Kanun"un 231/11. maddesi gereğince açıklanarak 5237 sayılı Kanun"un 142/3, 35/2, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/618 esas, 2017/83 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 24/10/2017 gün ve 34-6235-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2017 gün ve 2017/60963 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre; ... hakkında 16/10/2005 tarihli nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26/04/2006 tarihli ve 2006/435 sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesinin 17/02/2010 tarihli ve 2006/2429 esas, 2010/97 sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verilmiş olunması karşısında, ... hakkında aynı eylem sebebiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 04/04/2007 tarihli ve 2007/427 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği göetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olunmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya kapsamına göre, 24.09.2005 günü saat 04.00 sıralarında Bahçeşehir Beldesi Nato Boru Hattı vardiya çalışanlarının başteknisyen ... ...’u arayarak akışta yükselme olduğunu bildirmeleri üzerine kontrole gidildiğinde Ispartakule ... Deresi mevkiinde boru hattına kelepçe takıldığı, 6 metrelik üzeri tamamen açık olan kısımdan dereye paralel 1.500-2.000 metre uzunluğundaki 10 cm çaplı pvc su borusunu keserek, boru hattını su borusuna bağlamak suretiyle 11 ton akaryakıt çalındığının belirlendiği, ancak herhangi bir şüpheliye ulaşılamadığı, bilahare 16.10.2005 günü gece 04.40 sıralarında Bahçeşehir Beldesi Nato Boru Hattı yetkililerinin yine basıncın düştüğünü bildirmesi üzerine yapılan kontrolde daha önce hırsızlık yapılan bölgeden 60-70 metre aşağıda 7 adet 60 lt’lik bidonun durduğu, 20-30 metre aşağıda çalılıkların arasında ... ... ile yaşı büyük ... ...’nın gizlendiği görülerek yakalandıkları ve her iki eylemle ilgili yürütülen soruşturma sonucunda Bakırköy C. Başsavcılığının 26.04.2006 tarih ve 2006/435 sayılı iddianamesi ile ... ... hakkında dava açılırken suç tarihi 24.09.2005 olarak gösterilmekle birlikte, iddianamenin anlatım bölümünde 16.10.2005 tarihli 2. eylemden bahsedildiği, Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesince 2006/2429 sayılı dosya üzerinden yapılan yargılamada 17.02.2010 tarihinde TCK’nın 142/2-d, 143, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile mahkûmiyete karar verildiği, katılan vekili ve suça sürüklenen çocuğun temyizi üzerine 22. Ceza Dairesinin 03.11.2015 tarih ve 2015/3829 E., 6426 K. sayılı ilamı ile; Nato akaryakıt boru hattının delinerek vana ile boru takılıp akaryakıtın 7 adet bidona doldurulması şeklindeki eylemin TCK"nın 142/3. maddesinde belirtilen sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerden hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden TCK"nın 142/2-d maddesi uyarınca sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi suç tarihi itibariyle ilgili yasa maddesindeki düzenlemeye göre sonuç ceza değişmeyeceğinden sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmadığı ve gerekçeli karar başlığında yer alan suç tarihinin ""24.09.2005"" ibaresinin çıkarılıp yerine "16.10.2005"" ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, yine Bakırköy C. Başsavcılığının 04.04.2007 tarih ve 2007/427 sayılı iddianamesi ile ... ... hakkında suç tarihi 16.10.2005 olan eylemle ilgili ayrıca dava açıldığı, Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesinin 30.09.2011 gün ve 2007/162 E., 2011/194 K. sayılı kararı ile TCK’nın 142/3, 35/2, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5 ve 5395 sayılı Kanunu"nun 23/1. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek 3 yıl denetim süresi öngörüldüğü, katılan vekilinin itirazı üzerine merciince 30.12.2011 tarihinde itirazın reddine karar verilerek kesinleştiği, ardından 3 yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar olunması üzerine CMK’nın 231/11. maddesi gereğince 16.02.2017 tarihinde hüküm açıklanarak bu kez 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla;
... hakkında aynı eylem sebebiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 04.04.2007 tarih ve 2007/427 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (BAKIRKÖY) 1. Çocuk Mahkemesinden verilip kesinleşen 16.02.2017 gün ve 2016/618 E., 2017/83 K. sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesinin 3.fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle, hükümlü hakkında 04.04.2007 gün ve 2007/427 sayılı iddianame ile açılan kamu davasının, aynı suçtan dolayı daha önce mahkûmiyet kararı verilmiş olması nedeniyle CMK’nın 223/7. maddesi uyarınca REDDİNE, hükmolunan cezanın ÇEKTİRİLMEMESİNE, 31.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.