
Esas No: 2021/3965
Karar No: 2022/3052
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3965 Esas 2022/3052 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir Hazine vekili, Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde, müştereken malik olduğu bir taşınmaz üzerinde tecavüzlü olan bir binanın yıkımını istedi ve müdahalenin önlenmesini talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi ve binanın yıkılması ile ecrimisilin davalı tarafından ödenmesine hükmetti. Hazine vekili, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf talebinde bulundu, ancak talebi reddedildi. Bunun üzerine temyiz talebinde bulundu. Temyiz mahkemesi, ecrimisille ilgili temyiz itirazlarının reddedildiğini belirtti ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsil edilmesi gerektiğine hükmetti. Ancak mahkeme, bu giderlerin Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanması gerektiği yönündeki karara itiraz etti. Bu maddeye göre, davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine ancak kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı açılan davalarda hükmedilemez. Mahkeme, bu nedenle davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğine karar verdi.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi: Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemelerinde veya genel mahkemelerde açılan davaların davalı aleyhine vekalet ücreti dahil, yargılama giderine hükmedilemez.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/02/2015 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/01/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, davalıların müştereken malik olduğu 174 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın, Hazineye ait aynı yer 8 No’lu parsele tecavüzlü olduğunu ileri sürerek, tecavüzlü kısımdaki yapının yıkılması suretiyle davalıların Hazineye ait taşınmaza müdahalesinin önlenmesini ve 06/03/2011 tarihinden dava tarihine kadarki dönem için belirlenecek ecrimisilin davalılardan tahsilini talep etmiş; 27.11.2017 tarihli dilekçesiyle de dava değeri olarak gösterdiği 10.000,00TL’nin ecrimisil istemine ilişkin olduğunu bildirmiştir.
Davalı ... duruşmadaki beyanında, binanın kıyı-kenar çizgisine tecavüzlü olduğu iddiasının doğru olduğunu, gerekli bedel ödendiği taktirde davaya bir diyeceğinin olmadığını bildirmiş; davalı ..., kendi arazisini kira ödeyerek kullanmak istemediğini, bedelini ödemek suretiyle Hazineden satın almak istediğini beyan etmiş; davalı ... ise diğer davalıların söylediklerine aynen katıldığını belirtmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalılara ait 174 ada 7 parsel üzerindeki binanın, davacı Hazineye ait 8 No’lu parsele tecavüzlü olup fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde (A) harfiyle ve kırmızı renkle gösterilen 74,74 m2’lik kısmının yıkılması suretiyle davalıların müdahalesinin önlenmesine; 385,65TL ecrimisilin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; dava konusu uyuşmazlığın kadastral sınırların oluşturulduğu tarihte de mevcut olduğu gerekçesiyle davalıların harç ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmadığı belirtilerek, yargılama giderlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36/A maddesi uyarınca davacı Hazine üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı Hazine vekili tarafından, hükmedilen ecrimisil miktarı ile yargılama giderleri (vekalet ücreti dahil) yönünden istinaf talebinde bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçe gösterilerek istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; davacı Hazine vekili tarafından aynı sebeplerle bu kez temyiz talebinde bulunulmuştur.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin, hükmedilen ecrimisil miktarına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş; bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
11.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen 36/A maddesinde “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Anılan yasa hükmüne göre, ancak kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı açılan davalarda, davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceği kabul edilmiş olup, bunun dışındaki sebeplerle açılan davalarda davalı tarafın vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinden sorumluluğu devam ettiğinden; elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36/A maddesi hükmünün uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonrası bilirkişi raporu ile belirlenen dava değeri üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanacak karar ve ilam harcı ile davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi; yine keşfen belirlenen dava değeri üzerinden davacı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı Hazine vekilinin hükmedilen ecrimisil miktarına yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA; dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 21.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
