Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/29571
Karar No: 2016/10630
Karar Tarihi: 27.04.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/29571 Esas 2016/10630 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/29571 E.  ,  2016/10630 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 26/08/1998 ila 28/02/2015 tarihleri arasında davalı şirkette değişik görevlerde bulunduğunu, en son ... olarak görev yaptığını, davalı işverenin 28/02/2015 tarihinde iş akdini herhangi bir gerekçe göstermeden tek taraflı olarak feshettiğini iddia ederek davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının en son ...nde işletme şefi ünvanıyla 28/02/2015 tarihine kadar çalıştığını, davacının işletme şefi ünvanıyla müvekkili şirketin ... işletmesindeki tüm iş yerini yönetme ve işçi alma ile işten çıkarma konusunda en yetkili işveren konumunda olduğunu, müvekkili şirketin iş yerindeki organizasyon yapısındaki değişiklik yapma nedeniyle davacının belirsiz süreli iş sözleşmesinin 28/02/2015 tarihinde usulüne uygun olarak feshedildiğini, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve tüm haklarının ödendiğini, feshin geçerli bir fesih olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının işverene ait ilçe işletme şefliğinde ilçe işletme şefi olarak görev yaptığı, dolayısıyla iş yerinde, iş yerinin bütününü sevk ve idare eden ve aynı zamanda işçilerin işe alınması ve işten çıkarılması konusunda yetkili bulunan işveren vekili konumunda olduğunun anlaşıldığı, davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için iş yerinde işveren vekili konumunda olmaması gerektiği, 4857 Sayılı Yasanın 18. Maddesinin son fıkrası gereğince iş yerinin bütünü sevk ve idare eden işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekillerinin 4857 Sayılı İş Kanununun 18, 19, 21 ve 25. Madde hükümlerinden yararlanamayacağı, dolayısıyla davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı ve işe iade davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir.
    İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri her şeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanının kullanılması tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir.
    İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir.
    Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin anılan anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır. Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının işveren vekili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının görev yaptığı işyerinin davalı işverenin şubesi olduğu, davacının kadrosunun elektrik teknisyeni olduğu ancak fiili olarak işletme şefi olarak görevlendirildiği, davacının görev tanımının ve organizasyon şemasının dosya içinde bulunmadığı, ilçe düzeyinde bulunan şubenin şefliğini yürüten davacının işveren vekili olarak kabulünün hatalı olup, fesih bildiriminde herhangi bir sebep belirtilmediği ve feshin bu şekliyle İş Kanunu"nun 19/1. maddesine aykırı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü yerine hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞİNE İADESİNE,
    3-Davacının kanunî sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 6 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
    5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre belirlenen 1.800 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafından yapılan 350.00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine,
    Kesin olarak 27.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi