Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/829
Karar No: 2021/559
Karar Tarihi: 13.01.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/829 Esas 2021/559 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş Mahkemesi'nde görülen alacak davasında, davacı restoran garsonu işten haksız olarak çıkarıldığını iddia ederek işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ise davacının işten ayrıldığını ve tazminat hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, kararda hüküm sonucu ile gerekçe arasında çelişki bulunduğu belirlenerek kararın bozulması gerektiği hükme bağlanmıştır. Bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz harcının iadesine hükmedilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi hüküm sonucunda gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiğini belirtir. Ayrıca, kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun bir biçimde kararda yer alması ve açıklık ve netlik prensibinin gereği olan bu biçim yargıda benimsenmelidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Karar tefhim edildikten sonra bundan dönülerek yeni ve farklı bir hüküm kurulamaz, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılması ve kısa kararla çelişik olmaması da gereklidir. Mahkeme kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 ve 298. maddelerinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verildiği için bozulmuştur.
9. Hukuk Dairesi         2017/829 E.  ,  2021/559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 27.04.2007 tarihinde restoran garsonu olarak işe başladığını ve davalı tarafından iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, işten çıkarıldığını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili,davacının 2007 tarihinden beri belirli süreli mevsimlik işçi olarak çalıştığını, en son 12.10.2015 tarihinde,  kendisine “Mevsimlik işçi askı yazısı” imzalatılmak istendiğini ancak askı yazısını almadan iş yerini terk ettiğini ve bir daha iş yerine gelmediğini, daha sonra davacının adresine, askı bildiriminin tebliğ edildiğini, sözleşmenin işveren tarafından feshedildiği iddiasının doğru olmadığını, davacının 2016 sezonuna çağrılacağı bildirilmesine rağmen, sözleşmenin askıya alınmasını kabul etmeyerek iş bu davayı açtığını, dolayısıyla davacının kendisinin işten ayrıldığı için tazminat hakkının bulunmadığını, davacının yaptığı kadar fazla mesai alacağının kendisine ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Gerekçe:Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde kararda yer alması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1991/7 esas: ve 1992/4 karar sayılı ve 10.04.1992 günlü kararı) Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.Davanın reddine veya kabulüne dair karar tefhim edildikten sonra bundan dönülerek yeni ve bundan farklı bir hüküm kurulamayacağı gibi, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılması ve kısa kararla çelişik olmaması da gerekir. Aksinin kabulü mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve kanunlarda yer alan açık kurallara aykırılık oluşturur.Somut olayda, mahkemece hükmün gerekçesinde "kıdem tazminatının reddi ve ihbar tazminatının kabulü yönünde hüküm kurulduğu, kıdem tazminatı yönünden kabul ve ihbar tazminatı yönünden red şeklinde hüküm kurulması gerekse de bunun mutlak bozma nedeni olmasından dolayı kısa karara aynen yer verilmek durumunda kalınmıştır" denilerek gerekçede belirtilenden farklı olarak, kıdem tazminatının reddine, 4.682,00TL ihbar tazminatı alacağının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.Bu durumda, kararın açıklanan gerekçesi ile kurulan hüküm sonucu arasında çelişki bulunduğu belirgindir.Hal böyle olunca, mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297 ve 298. maddelerinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi