Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu B.Tekstil İç ve Dış Tic. Limited Şirketi adına gönderilen örnek (7) numaralı ödeme emri daimi işçisi imzasına tebliğ edilmiş, tebligatta bu işçinin ismi belirtilmemiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebligat yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları taktirde tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılır. Tebligat Tüzüğü"nün 18. maddesinde de, selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebliğ mazbatasında gösterilmesi lüzumu hüküm altına alınmıştır. Bu ilkeler Hukuk Genel Kurulu"nun 22.06.1988 tarih ve 88/12-266 sayılı kararında da kabul edilmiştir.
Şikayetçi şirket vekili, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini ve icra müdürlüğüne yaptıkları itirazın süresinde olduğunun kabulü ile takibin durdurulması ve dosyaya yapılan ödemelerin iptali ile iadesi "istemlerini içeren şikayet dilekçesi ile icra mahkemesine başvuruda bulunmuş, mahkemece ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu"nun 12-13. maddelerine aykırı yapıldığı tespit edilip, tebliğ tarihi düzeltilerek takibin durdurulmasına ve icra müdürlüğünce tebliğ işleminden sonra yapılan tüm ödemelerin iptaline, ayrıca yapılan ödemelerin iadesine karar verilmiştir. Bu işlemler duruşma açılmadan evrak üzerinde sonuçlandırılmıştır.
Alacaklı vekilinin temyiz dilekçesi ve ekindeki belgelere göre temyize konu işbu karar verildikten sonra alacaklı tarafından Zeytinburnu 2. İcra Mahkemesi"nin 2006/26 esas sayılı dava dosyası ile itirazın kaldırılması davası açıldığını, PTT müdürlüğünce icra dosyasına gönderilen 18.01.2006 tarihli yazı cevabında; ödeme emri tebligatının " şirketin daimi işçisi S.T."e tebliğ edildiğinin bildirildiği ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuyla söz konusu tebligat altındaki imzanın PTT müdürlüğünün cevabı yazısında adı geçen S.T."in eli ürünü olduğu belirlenmiştir. Aynı kişinin borçlu şirket adına verilen itiraz dilekçesi ile işbu dava dilekçesine ekli dava vekaletnamesinde de borçlu şirket adına münferit yetkili sıfatıyla hareket ettiği anlaşılmaktadır. Yine borçlu vekilinin temyize cevabına ekli belgelere göre adı geçen kişinin tebliğ tarihinden önce şirket ortaklığından istifa ettiği, yerine bir başka yetkili temsilci atandığı da görülmektedir. Daha önceki şirket yetkilisi S.T."in istifasından sonra şirket yetkilisi olarak vermiş olduğu vekaletnameye istinaden ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi için bu davanın açıldığı, bu durum karşısında yetkili olmayan kişinin verdiği bu vekaletnameye istinaden açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan evrak üzerinde ve alacaklının duruşmaya katılımı da sağlanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de ödeme emri tebliği tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tüm işlemlerin iptaline ve borçlu şirket tarafından alacaklıya yapılan ödemelerinin alacaklıdan geri istenmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.