3. Ceza Dairesi 2016/8666 E. , 2017/7684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosyada mevcut temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; sanık ..."nin mağdur ..."ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü sanık sıfatı ile temyiz ettiği, yine sanık ... müdafiilerinin de sanık hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü sanık sıfatı ile temyiz ettikleri; sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik sanık müdafiilerinin itirazının reddedilmesi üzerine söz konusu kararın kesinleştiği, yine sanıklar ... ve ... hakkında kurulan adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerinin, kesin nitelikte olması nedeniyle ek kararla sanıkların temyiz istemlerinin reddedildiği ve sanıkların bu ek karara yönelik temyiz istemlerinin olmadığı, dosya kapsamında kurulan beraat ve düşme kararlarına yönelik de herhangi bir temyiz isteminin bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
A) Sanık ... hakkında mağdur ..."ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanığın aşamalardaki istikrarlı savunması, bu savunmayı doğrulayan yeminli tanık anlatımları, tüm dosya içeriği ve mahkemenin kabulüne göre; sanık ..."nın mağdur sanık ... ile arasında yaşanan olaydan sonra pastanenin içerisinde bulunduğu sırada, sanık ..."in haber vermesi üzerine sanıklar ... ve ..."nin ellerinde sopalarla olay yerine geldikleri ve üç sanığın birlikte önce sanık ..."in damadı olan mağdur ..."ya ellerindeki sopalarla saldırdıkları, bunu gören mağdur ..."un eşi ve aynı zamanda sanık ..."in kızı olan ve suç tarihinde hamile olduğu anlaşılan mağdur ..."ün eşini korumak için yanlarına gittiği sırada sanıklardan ..."ın mağdur ..."e sopa ile vurması sonucunda ..."ün yere düştüğü, bu aşamaya kadar sanıkların ellerinde sopa olduğu halde sanık ... ve damadı ..."un elinde silahtan sayılan herhangi bir aletin olmadığı, sanık ..."in damadı ... ve kızı ..."ün darp edildiklerini görmesi üzerine, bu olayın yarattığı haksız tahrikin etkisi altında arabasından aldığı bıçak ile mağdur sanık ..."a yöneldiği sırada, ..."ın elindeki sopa ile sanık ..."e de hamle yapması üzerine, sanığın elindeki bıçağı bir kez mağdurun yüzüne doğru savurduğunun anlaşılması karşısında, olayın başlangıcı ve gelişimi de dikkate alındığında, mağdurdan kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan hareketlerin ulaştığı boyut da gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik indiriminin en üst hadden uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
2) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33.
maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 31.05.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Mağdur ..."ın olayın başlangıcında bulunmadığı, olayın başlangıcında sanık ... ile mağdur sanık ..."in birbirlerine vurdukları, mağdur ..."ın sanığın kızı olan ..."ya da vurmadığı,..."e sanık ..."in vurduğu, mağdur ..."ın sanığın damadı ..."a vurması şeklindeki eyleminden dolayı haksız tahrik nedeniyle TCK"nin 29. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmakla, mağdur ..."ın sağ temporal bölgede saçlı deriden başlayıp, dudak sağ üst köşeye uzanan 20x0,2 cm."lik çevre dokudan seviye farkı gösteren skar izi dudak sağ ortadan baş çene altına uzanan 4x0,2 cm."lik çevre dokudan seviye farkı gösteren skar izi ve sağ kaş hareketlerinde kısıtlılığa neden olan yaralanmalar sebebiyle TCK"nin 86/1. maddesi uyarınca suç işleme kastının yoğunluğu, mağdurda meydana gelen zararın çok ağır olmasına göre ceza takdir edilirken üst sınıra yakın olacak şekilde ceza tayini gerektiği halde sonuca etkili olmayacak biçimde ceza tayininin karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmadığına işaret edilmek suretiyle kararın onanması gerektiği görüşündeyim.31.05.2017