15. Ceza Dairesi 2017/9660 E. , 2019/4546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanıklar ... hakkında TCK"nın 155/2, 62, 52 ve 51. maddeleri gereğince, sanık ... hakkında TCK"nın 155/2, 39/2-c, 62, 52 ve 51. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Katılan ... şirketinin, Acıbadem şubesinde müdür ve asistan müdür olarak görev yapan sanıklar ...’in, 2007-2009 yılları arasında şirketin ana banka hesabına aktarmak zorunda oldukları şube gelirlerini, peyder pey eksik yatırmak suretiyle toplam 29.525,61 TL’yi uhdelerinde tuttukları, şirketin merkezinde muhasebe bölümünde çalışan ve şubelerin para yatırma işlemlerini takip görevi bulunan diğer sanık ...’ün de eksik yatırma olayını fark etmesine rağmen amirlerine bildirmeyerek diğer sanıkların eylemlerine yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, bu surette sanıkların hizmet ilişkisinin gereği olarak kendilerine teslim edilmiş olan paralar üzerinde zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1)Sanıklar ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanıklar ... bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı suçun birden fazla kez işlemeleri nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafisinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06/04/2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesiyle, bir infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektiğinden hareketle, somut olayda anılan emredici düzenlemeye aykırı olacak şekilde, mahkemece sonuç olarak “1 yıl 8 ay” hapis cezası verilen sanıklar ... hakkında “1 yıl” denetim süresi belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... müdafisinin temyiz başvurusu bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar ...’e ilişkin 1 numaralı hüküm fıkrasının 8. paragrafından "1 yıl" ibaresinin çıkarılarak yerine "1 yıl 8 ay" ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanık ...’e teslim ve tevdii edilmiş şirkete ait her hangi bir para bulunmadığı, diğer sanıkların eylemlerine iştirak veya yardım ettiği hususunda da soyut iddia dışında her hangi bir delil elde edilemediği, dolayısıyla sanık ...’ün mal edindiği şirkete ait bir para olduğuna dair bir sübutun mevcut olmadığı, ancak sanık ...’ün görevini gereği gibi yapmayarak, diğer sanıklar tarafından eksik yatırılan paraları şirketin yetkili birimlerine bildirmediği, sanık ...’ün yapmış olduğu işi gereği gibi yapmamasının hukuki ihtilaf mahiyetinde sorumluluk gerektiren bir anlaşmazlık olması karşısında, yasal unsurları itibariyle oluşmayan atılı suç nedeniyle sanık ... hakkında beraat hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de,
Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı suçun birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafisinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın korunmasına, 30/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.