15. Ceza Dairesi 2018/6187 E. , 2019/4543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 168/2, 62, 52 ve 50/1-a maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, suç tarihinde, kuyumcu olan müşteki...’in iş yerine gelerek yatalak annesine altın alacağını, annesinin gelememesi nedeni ile altınları annesine gösterip geleceğini söylediği, müştekininde kabul etmesi üzerine suça konu altın set takımı ve burma bileziği sanığa vererek akrabası olan... ile birlikte gönderdiği, sanığın bir apartmanın önünde durarak altınları annesine gösterip geleceğini söyleyerek...’in yanından ayrılmasına rağmen bir daha gelmediği, bu surette sanığın hileli eylemlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34 maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 maddesi ile 05/08/2017 tarih ve 30145 sayılı Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği"ne göre, soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Uzlaştırmacı uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Resmi mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafii ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır" hükümlerine yer verildiği,
Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, mahkemece dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesinden sonra, uzlaştırmacı bilirkişi tarafından sanık ve müştekinin bozma öncesi yapılan yargılamada beyan ettikleri adreslerine uzlaştırma teklif formu gönderildiği, daha önce zararının giderilmesi nedeni ile şikayetinden vazgeçen müştekinin uzlaşma teklifini kabul ederek, sanık ile uzlaşmak istediğine ilişkin teklif formunu imzaladığı, ancak sanığın sorgusunda beyan ettiği adres olan “Konak Mah. Hamza Sok. No:23/3 Şahinbey/G.Antep” adresine gönderilen tebligatın “adresten taşındığı” gerekçesi ile iade edildiği, uzlaştırmacı tarafından da başka her hangi bir araştırma yapılmadan, sanığa ulaşılamadığı gerekçesi ile uzlaşma sağlanamadığını belirterek, hazırladığı tutanağı mahkemeye gönderdiği, ayrıca mahkemece bozma sonrası sanığa gönderilen duruşma gününe ilişkin tebligatın, uzlaştırma teklif formunun gönderildiği aynı adreste sanığın annesine bizzat tebliğ edilmiş olması ve karar duruşmasına katılan sanığın “müştekinin zararını daha önce giderdiğini, şikayetçi olmadığını, dosyanın tekrar uzlaştırmaya” gönderilmesini talep etmesine rağmen, mahkemece de usul ve yasaya aykırı olarak uzlaştırmacı tarafından hazırlanmış tutanağa istinaden karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 253 maddesi ile ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle usulüne uygun olarak uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek, usul ve yasaya aykırı olarak yapılan uzlaştırma işlemlerine dayalı hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.