8. Hukuk Dairesi 2014/15674 E. , 2015/18132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Salihli İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2014/144-2014/120
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; kapatılan Gökçeören Belediyesine ait ilama dayalı borç nedeniyle mahkeme ilamında taraf olmadıkları halde İcra Müdürlüğü tarafından Belediyeleri aleyhine 20 örnek nolu birinci haciz ihbarnamesi düzenlendiğini, bu ihbarnameye karşı 28.04.2012 tarihinde itiraz ettiklerini, İİK"nun 89/3 maddesi nazara alınmadan, Kula Halkbank nezdindeki ve diğer bankalardaki İller Bankası"ndan gelen kamu yararına tahsisli paraları üzerine bloke konulduğunu, belediyelere İller Bankası"ndan gönderilen payların kamu yararına tahsisli olup, bu paralar üzerine İİK"nun 82/1 maddesi uyarınca haciz konulmasının mümkün olmadığını, ayrıca 5393 sayılı Belediye Kanunu 15/son maddesine göre yapılan işlemin kanuna aykırı olduğunu, 2004 sayılı İİK"nun 89. maddesinin 3. fıkrasına göre üçüncü şahsın haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmemesi halinde malın yedinde veya borcun zimmetinde sayılacağını, tüm bu nedenlerle birinci haciz ihbarnamesine yaptıkları itirazları nazara alınmadan ve ikinci haciz ihbarnamesi sonucu beklenmeksizin banka hesapları üzerine ve Kula Halkbank nezdindeki kamuya tahsisli sayılan mevduat üzerine haciz konulmasının Yasa"ya aykırı olduğunu, bu nedenle şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, İİK"nun 82/1 maddesine göre haczedilmezlik özelliği bulunan İller Bankası Pay Hesabı, Yapı Denetim Hesabı, Vergi Resim Harç Hesabı, Kültür Varlıkları Hesabı, Şuyulandırma Hesabı ve Kamu Yararına Tahsisli Personel Maaş Hesabına konulan blokelerin ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
5393 sayılı Belediye Yasası"nın 15/son maddesine göre, Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez. 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun"un 7. maddesine göre, bu Kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen paylar vergi hükmünde olup haczi caiz değildir. Bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Öte yandan borçlu Belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının tespiti halinde bu durum haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir.
İİK"nun 18. maddesinde, ""Aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasını ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir..."" düzenlemesi mevcuttur. Her ne kadar İİK"nun 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı İcra Mahkemesi"nin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmalıdır.
İcra Mahkemesi"nce borçlu belediyenin haczedilmezlik şikayeti üzerine yukarıda belirtildiği üzere duruşma açılıp alacaklıya da tebligat yapılmak suretiyle tarafların delil ve iddiaları sorularak, haczedilmezlik şikayetine konu edilen banka hesap ekstreleri getirtilerek yukarıda ilkeler doğrultusunda gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılarak yatan paraların mahiyetleri araştırılmalı havuz hesabı teşkil edip etmediği belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinden inceleme yapılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.