15. Ceza Dairesi 2017/29403 E. , 2019/4440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan ... adına düzenlenmiş, üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu, fakat aslı ele geçmeyen sahte nüfus cüzdanı ile Denizbank/Dudullu Şubesi’nden 14.700 TL tutarında kredi kullanarak, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;
5237 sayılı TCK"nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi, nitelikli hal olarak kabul edilmiş olup, bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, nitelikli dolandırıcılık suçunun mağdurunun banka olduğu, bankanın farklı şubelerinden kredi çekilmesi durumunda eylemin tek bir mağdura karşı işlenmiş kabul edileceği dikkate alınarak; sanığın Denizbank’ın farklı şubelerine yönelik başka eylemler nedeniyle açılan davaların olduğu, ve bu dava dosyaları ile temyize konu eylem arasında hukuki kesintinin gerçekleşmediği, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlali ile haksız menfaat ederek zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ihtimalinin bulunması, her ne kadar ekspertiz raporlarında inceleme konusu sözleşme ve belgelerdeki imzaların sanığın eli mahsulü olmadığı, katılan ... Ülükara nüfus cüzdanı renkli fotokopisindeki resmin sanığa ait olmadığı yönünde görüş ve kanaatleri bildirilmişse de; sanığın benzer eylemlerinden dolayı safahat görmüş birden çok dava dosyasının bulunduğu, bu dava dosyalarının bir kısmında sanığın farklı zamanlarda farklı imzaları kullandığının kendisi tarafından beyan edilmiş olması, tanık olarak beyanı alınan banka çalışanı...’ın gerek hazırlıkta ve gerekse kovuşturma aşamasında kredi kullanan kişi olarak sanığı teşhis etmesi karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; DenizbankA.Ş./Dudullu Şubesi’nden suça konu 12/01/2012 tarihli kredinin başvurusunda bulunan şahsa ait kamera görüntüleri ve fotoğraflar ile sanığa ait tüm yönlerden çekilmiş fotoğrafların temin edilmesi, kamera görüntüleri ile fotoğraflarda yer alan şahsın sanık olup olmadığının saptanması, gerektiğinde bu görüntü ve fotoğraflar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kredi kullanan şahsın sanık olup olmadığının belirlenmesi, sanığın benzer eylemlerinden dolayı safahat görmüş birden çok dava dosyasının bulunduğu, bu dava dosyalarının bir kısmında sanığın farklı zamanlarda farklı imzaları kullandığının kendisi tarafından beyan edilmesi göz önüne alındığında; sanığın farklı zamanlarda attığı değişik harf ve karakterdeki imzalarının temini ile bu mukayese imzalar ile kredi sözleşmesi ve ekindeki imzalar üzerinde grafolojik inceleme yaptırılması, sanık hakkında Denizbank/Cennet Mah. Şubesi’ne yönelik 17.01.2012 tarihinde katılan Mesut Akgül’ün kimlik bilgisini kullanmak suretiyle Bakırköy 16.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/338 E.-2013/223 K. sayılı dosyası ile TCK’nın 158/1-j-son, 35/2 ve 207/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükümlerinin verildiği, aynı dava dosyasında Denizbank/Güngören Şubesi’ne yönelik 17.05.2012 tarihinde katılan Erkan Güneş’in kimlik bilgisini kullanmak suretiyle 03.10.2012 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, ancak; birleşen bu dava dosyasında sehven hüküm kurulması unutulduğundan mahkemenin ayrı esasına kayıt yapılarak tefrik edildiği, anlaşıldığından, Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/338 E.-2013/223 K. sayılı dosyası ile aynı dava dosyasında sehven hüküm kurulması unutulduğundan mahkemenin ayrı esasına kayıt yapılarak tefrik edilen dava dosyası, İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17/04/2014 tarih ve 2013/311 E., 2014/128 K., sayılı dosyaları ile mahkeme tarafından suç ihbarında bulunulmuşsa ihbar edilen bu dava dosyasının birleştirilmesi, birleştirme mümkün değil ise kesinleşmiş karar örnekleri ile dosya suretlerinin bu dava dosyasının içerisine alınması, söz konusu dava dosyasındaki deliler ile bu dava dosyasındaki delillerin birlikte değerlendirilmesi, sonucuna göre, sanık hakkında TCK"nın 43 maddesi gereği zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenerek, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 29/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.