17. Hukuk Dairesi 2017/2842 E. , 2019/10129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ..., ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; 19/11/2008 günü meydana gelen trafik kazasında davacıların desteği küçük ..."ın hayatını kaybettiğini, davacıların müteveffanın vefatı nedeniyle desteklerinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili baba ... için 30.000,00 TL anne ... için 30.000,00 TL kardeş ... için 15.000,00 TL ve ... için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 Tl manevi tazminatın, davacı baba ... için 4.000,00 TL anne ... için 4.000,00 TL kardeş ... için 1.000,00 TL ve ... için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 Tl maddi tazminatın davalılardan sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 19/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ... için talep edilen maddi tazminatın 4.000,00 TL"sinin kaza bakiye 8.501,85 TL"sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı ... ... için talep edilen maddi tazminatın 4.000,00 TL"sinin kaza bakiye 11.254,59 TL"sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, Davacılar ... ... ve ... ... için talep edilen maddi tazminata ilişkin istemin reddine, Davacı ... için talep edilen manevi tazminat isteminin kısmen kabulü İLE, 25.000,00 TL, Davacı ... ... için talep edilen manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 25.000,00 TL, Davacı ... ... için talep edilen manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 8.000,00 TL, Davacı ... ... için talep edilen manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..."den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüne, davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı ile manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. Maddesinde ”(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkânsız olduğu hallerde olanaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Belirsiz alacak davasında davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra HMK"nın 107.maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabilir. Ayrıca davasını HMK"nın 176. ve devamı maddelerine göre bir kezde ıslah edebilir.
Somut olayda mahkemece hükmedilen maddi tazminatlara, dava edilen kısımlar için kaza tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiş, ıslah edilen kısımlar için ıslah tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesinde "(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
Söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına davalı şahıslar yönünden kaza tarihinden davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekteyken, ıslah edilen kısımla ilgili faiz yönünden ıslah tarihinden faize karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın kaza tarihi itibari ile bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1)numaralı bennte açıklanan nedenler ile davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının, (3) numaralı bentte açıklanan nedenler ile davalı şahıslar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar ... ve ..."a geri verilmesine, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.