17. Hukuk Dairesi 2017/1563 E. , 2019/10093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin dava konusu Ankara ili Altındağ ilçesi Beşikkaya Mahallesi 22067 ada 8 parsel nolu taşınmaz üzerindeki 1-3-18-19 nolu bağımsız bölümden oluşan 4 taşınmazın satışı işlemlerinin İİK 277 vd maddeleri uyarınca iptali ile dava sonuna kadar dava konusu taşınmazlar üzerine her türlü intikalin engellenmesi için ihtiyati haciz ve tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davacının 05/04/2016 tarihli davadan vazgeçtiğini ve taşınmaz üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ilişkin beyanlarını kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 307/1. maddesi "feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir"
denilmek suretiyle, davadan feragat tanımlanmıştır. Anılan Kanun"un 123/1. maddesinde ise "davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir" denilerek davanın geri alınması müessesesi düzenlenmiştir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat ile davanın geri alınması, mahiyeti ve sonuçları itibariyle birbirinden farklı kavramlardır. Davanın geri alınması, ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutarak davanın takibinden vazgeçilmesi olup burada, davacı talep ettiği haktan (talep sonucundan) feragat etmemektedir. Davadan feragat ise, talep edilen haktan, talep sonucundan vazgeçmektir. Davadan feragat davalının rızasına (muvafakatına) bağlı olmadığı halde, davacının davasını geri alabilmesi için davalının rızası şarttır. Davadan feragat halinde, feragat edilen hak ileride tekrar dava konusu yapılamaz ve yapılır ise mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilir. Davanın geri alınması durumunda ise, geri alınan dava ileride tekrar açılabilir.
İfade edildiği üzere, davadan feragat ile davanın geri alınmasının hukuki sonuçlarının birbirinden çok farklı olduğu dikkate alınmak suretiyle, davacı tarafın hangi tabirleri kullandığından ziyade, davacının amacının (maksadının) davaya konu haktan (talep sonucundan) vazgeçmek mi yoksa davasını ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutarak davasını geri almak mı olduğu dikkatlice incelenmeli ve davacı tarafın beyanı yorumlanmalıdır.
Davacı tarafça sunulan 05/04/2016 tarihli dilekçede "Görülen lüzum üzerine davamızdan ve ihtiyati haciz talebimizden vazgeçmekteyiz. İş bu vazgeçme talebimizin davalılarca kabul edilmesi halinde duruşma günü verilmeksizin, dosyanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ederiz." ifadelerine yer verildiği görülmektedir. Davacı vekilinin beyan dilekçesi içeriğine göre, hakkın özünden vazgeçme iradesinin bulunmadığı, sadece davalıların kabulü halinde davasını geri aldığı izahtan vareste olup davacı tarafın hakkın özünden vazgeçmesi söz konusu olmadığından, davadan feragat ettiğinden bahsedilemez.
Bu durumda mahkemece; davacı tarafın beyanının hakkın özünden vazgeçme mahiyetinde olmadığı ve feragatin söz konusu olmadığı; beyanının ancak davanın geri alınması iradesini yansıtan bir beyan olarak kabul edilebileceği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.