MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davası sonucunda mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Dairemizin 09.09.2015 gün ve 2014/14002 E. 2015/7995 K. sayılı Kararı ile yerel mahkemenin 13.12.2013 tarihli ve 2011/482 E. 2013/468 K. sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmiş ve mahkeme 26.02.2016 tarihli ve 22/95 sayılı Kararıyla ilk hükmünde direnmiştir.
Direnme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, davalılardan ..."den alacağını almak amacıyla.... İcra Müdürlüğü"nün 2003/7835 Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu ..."nin murisi ... adına tapuya kayıtlı bulunan taşınmazlardaki payı üzerine haciz konulduğunu, haciz konulan taşınmazların ... İli, ... İlçesi,....Köyü 1321 ve 1323 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu bildirerek söz konusu taşınmazların üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davayı takip etmemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin ilk hükmünü davalı ... temyiz etmiştir.
Dairemizin 09.09.2015 tarihli ve 2014/14002 E. 2015/7995 K. sayılı bozma ilamında, tarafların murisi Abdullah oğlu Hasan"ın mirasçılık belgesinde soyadı “...” olmasına rağmen tapu kaydında soyadının “...” olarak yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, öncelikle tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerini nüfus kayıtlarına göre idari yoldan düzelttirmesi, mümkün olmadığı takdirde bu konuda dava açmak üzere davacı tarafa makul bir süre ve yetki verilmesi, tapu kaydı ile mirasçılık belgesi arasındaki çelişki giderildikten ve tapu sicilinde gerekli düzeltme de yapıldıktan sonra ortaklığın giderilmesi talebi hakkında karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek hüküm bozulmuştur.
Mahkeme, 26.02.2016 tarihli ve 22/95 sayılı Direnme Kararında, tapu kaydındaki soyadı yanlışlığı mahkeme kararı ile düzeltildikten sonra ortaklığın giderilmesine karar verildiği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı, Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş ise de 24/11/2016 tarihinde kabul edilen 6763 tarihli Kanunla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca incelenmek üzere Dairemize gönderilmiştir.
Direnme kararının, Dairemizce incelenmesi üzerine, her ne kadar 09.09.2015 tarihli bozma kararımızda, tapu kaydındaki muris Hasan Özteke"nin soyadının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi gerektiğinden söz edilerek mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiş ise de; bu kez yapılan incelemede murisin kimlik bilgilerinin karardan önce düzeltilmiş olduğu, bu konudaki direnme kararının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak bu kez, dava konusu 1323 ve 1321 parsel sayılı taşınmazların kadastro yenilemesi sonucu parsel numaralarının değiştiği anlaşılmaktadır. Kararın bu şekilde infazı mümkün olmadığından yenileme işemleri sonucu oluşan parsel numaraları üzerinden karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Direnme hükmünün yerinde bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin anılan kararının bozulmasına ilişkin Dairemizin 09.09.2015 gün ve 2014/14002 E. 2015/7995 K. sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıdaki DEĞİŞİK gerekçeyle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 14.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.