17. Hukuk Dairesi 2016/18279 E. , 2019/10031 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... ve Emeklilik A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisinin 29.05.2013 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölmeden önce 11.08.2011 tarihinde ... Bankası A.Ş."den kullandığı kredinin teminatı olarak davalı ile muris arasında hayat sigorta poliçesinin düzenlendiğini, murisin ölümünden sonra davacı mirasçıların kredi borcunu ödemeye devam ettiklerini, kalan kredi borcunun hayat sigortası kapsamında davalı sigorta şirketince ödenmesi için başvuruda bulunduklarını ancak poliçenin yenilenmediği, ölümün teminat süresi içinde kalmadığı gerekçesi ile başvurunun reddedildiğini belirterek muris tarafından kullanılan kredi nedeni ile müvekkillerinin borçlu olmadığını tespiti ile 13.600,00 TL vefat tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere göre; davalı ...Ş. aleyhine açılan menfi tespit ve alacak davalarının 6100 sayılı Hukuk MUhakemeleri Kanunu"nun 115/1-2 maddesi gereğince husumet nedeniyle usulden reddine, davalı ... ve Emeklilik A.Ş. aleyhine açılan menfi tespit davası yönünden 6100 sayılı HMK.nun 114/h maddesi gereğince dava
açmakta hukuki yarar bulunmaması nedeniyle 115/1-2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, 5.861,27 TL bireysel kredi grup hayat sigorta sertifikasına dayanan alacağın davalı ... ve Emeklilik A.Ş.’den tahsiline, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ile davalı ... ve Emeklilik A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... ve Emeklilik A.Ş. vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava kredi sözleşmesine bağlı hayat sigortasından kaynaklanan menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin davalı bankadan 72 ay taksitli kredi kullandığını, kredi sözleşmesinin 2. yılında murisin vefat ettiğini, poliçelerin teminat süresinin ise 1 yıllık olduğu ve yenilenmediğinden sigorta şirketince ölümün teminat süresi içinde kalmadığı gerekçesi ile başvurunun reddedildiğini, poliçenin yenilenmesi konusunda davalı bankanın da kusurlu ve sorumlu olduğunu, davalı bankanın sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmenin bu hükümleri gereği sigorta sözleşmesi yapabilecekken yenileyebilecekken yine bu sözleşme kapsamına göre her türlü rizikolara karşı sigorta prim ve masrafları davacıya ait olmak üzere primi ödeyip poliçenin düzenlenmesini sağlaması gerektiğini, düzenlememesinin kusurlu ve sorumlu olduğunu açıkça gösterdiğini belirterek davalı banka aleyhine eldeki davayı açmış, mahkemece, Davalı ...Ş."nın davaya konu ... Hayat Sigortası sertifikasında murisin borcu kadarı lehtar olduğu gerekçesi ile davalı ...Ş. aleyhine açılan menfi tespit davasının reddine, alacak davası yönünden ise davalı bankanın dain-i mürtehin(rehin alacaklı) sıfatıyla yer aldığı, ayrıca poliçeyi davalı Davalı ... Emeklilik A.Ş."nin yetkili acentası sıfatıyla düzenlediği, bu nedenle acentanın müterafik kusuru nedeniyle zarardan sorumluluğun adına hareket edilen davalı ... Emeklilik A.Ş"ye ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hazine Müsteşarlığı"nın 17/01/2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazetede yayımladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 2. fıkrasında, ihtiyari sigortalarda kredi süresi
içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı düzenlenmesi yer almaktadır.
Anılan Yönetmeliğe göre, kredi süresi içerisinde yenileme yükümü kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma sorumluluğu da kredi kuruluşuna(bankaya) aittir. Konunun gerek anılan hüküm, gerekse sigorta hukuku kapsamında sigortalının yükümlülüğü yönlerinden değerlendirilmesinde; kredi süresi içerisinde poliçenin yenilenme sorumluluğunun esas itibarı ile sigortalıya ait olduğu, kredi kuruluşu açısından ise "bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmemiş olması" halinin müterafik kusur teşkil edeceği açıktır.
Somut olayda, mahkemece, davalı banka aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı kanunundaki bankanın kredi veren kuruluş olması ve aynı zamanda sigortacının acentesi konumunda olması da değerlendirildiğinde; bankanın da poliçenin yenilenmemesi konusunda kusurunun bulunduğu, eldeki dava için muvafakatinin aranmaması gerektiği, kusurunun (bilgilendirme yükümünü yerine getirmemiş olması halinin) müterafik kusur teşkil edeceği ve poliçenin yenilenmesi hususundaki esas sorumluluğun sigortalıya ait olduğu hususları gözetilerek davalı Banka yönünden de sorumlu olduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Emeklilik A.Ş. vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 299,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... ve Emeklilik AŞ."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 31/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.