2. Ceza Dairesi 2017/892 E. , 2017/3795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun yaşı büyük sanıklar ile 31/05/2007 günü saat 09.00-18.00 arasında tespit edilemeyen bir zaman diliminde katılanın ikametine girip bir takım eşyalar çalması şeklinde gerçekleşen olayda; suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun katılana yönelik eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 116/1, 119/1-c ve 31/2. maddelerinde tanımlanan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2, 67/2-d, 67/3. maddelerinde öngörülen 6 yıllık zamanaşımının (hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonucu oluşan durma süresi de eklendiğinde) suç tarihi olan 31/05/2007 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık; sanıklar hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Katılanın eve girdiğinde özelliklerini belirttiği bir kısmı altın bir kısmı da imitasyon takıların ve 1 adet Samsung D500 markalı cep telefonunun çalındığını fark ettiğini beyan etmesi; 31/05/2007 tarihli Yakalama Tutanağına göre, olay günü saat 17.00"de 28/05/2007 günü katılanın ikamet ettiği mahallede bulunan başka bir evde meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili görgü tanığının verdiği eşkal bilgileri doğrultusunda çevrede yapılan araştırmada, bir arada bulunan sanıklar ...ve suça sürüklenen çocuk ... ile temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ..."nın durumundan şüphelenilerek durdurulmaları ve yapılan üst aramalarında sanıklar... ile suça sürüklenen çocuk ..."ın ve temyiz dışı Hülya"nın üzerinde bazı ziynet eşyalarının ele geçirilmesi, sanıklar..."nin üzerinde ise, Nokia markalı cep telefonları, kol saati ve paranın ele geçirilmesi, aynı tarihli kolluk tutanağına göre, bahse konu ziynet eşyaları katılana gösterildiğinde katılanın 11 parça ziynet eşyasını teşhis ederek teslim alması karşısında, katılana ait hangi ziynet eşyasının hangi sanıktan ele geçirildiği tespit edilmeden, bu hususta tutanak tanıkları dinlenilmeden ve sanıklar ..."nin üzerinde suça konu hiçbir eşya ele geçirilememesine karşın atılı suçu işlediklerini gösteren, kesin, inandırıcı deliller karar yerinde denetime olanak verecek şekilde açıklanıp tartışılmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet hükmü kurulurken, Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk ..."ın 5237 sayılı TCK"nın 31/2. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
4-Oluş ve dosya kapsamına göre; katılanın olay günü saat 09.00 sıralarında evden çıkarken kapıyı üç kez kilitlediğini, saat 18.00 sıralarında eve gelediğinde ise, kapının kapalı olup kilitli olmadığını, anahtarı çevirmeden kapı koluna bastığında kapının açıldığını belirtmesi, ayrıca 31/05/2007 tarihli görgü tespit tutanağına göre, evin giriş kapısındaki kilit aksamının sağlam olup, herhangi bir zorlama izi olmadığının belirtilmesi karşısında, sanıklara ve suça sürüklenen çocuğa atılı hırsızlık suçunun 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan; suça sürüklenen çocuk ..."a ise hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından tayin olunan hapis cezalarının paraya çevrilmesi sırasında uygulanan yasa maddesinin gösterilmemesi,
6-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümle ilgili olarak;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesinde yer alan "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde on birinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak on sekiz yaşından küçük suça sürüklenen çocuk hakkında hapisten çevrilen adli para cezasının yerine getirilmemesi durumunda, hapse çevrileceğine dair ihtar yapılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve sanıkların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümlerde 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 03/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.