17. Hukuk Dairesi 2016/13180 E. , 2019/10028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkiline sigortalı iş yerinde hırsızlık yapılması suretiyle hasar meydana geldiğini, oluşan bu hasar nedeniyle sigortalıya 41.249,76 TL tazminat ödendiğini, hırsızların bahçe içerisindeki bahçe ve çevreyi gören kameraların yönlerini değiştirerek hırsızlığı gerçekleştirdiklerinin sabit olduğunu, sistemdeki bu değişikliği fark ederek uyarmayan davalı ... şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu açıklayıp sigortalıya ödenen 41.249,76 TL tazminatın rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili şirketin fiziki güvenlik değil alarm izleme merkezi hizmeti verdiğini, yaşanan durumun müvekkilinin sözleşme sorumluluğunda olmadığını, buna rağmen alınan sinyallere binaen şirket yetkilisini aramanın yanı sıra müsait olduğunda kendi personelini gönderdiğini, sinyal alınan mahallin fiziki kontrolünün yapılmaya çalışıldığını, bu durumun sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülük olmadığını, yapılmamasının da müvekkiline bir sorumluluk yüklemediğini, hırsızlık olayının meydana geldiği iş yerinde de müvekkili şirket yetkilileri tarafından Alarm Haber Merkezi’ne gönderilen sinyaller doğrultusunda şirket yetkililerine bilgilendirme yapıldığını, sözleşmeden kaynaklanan sorumlulukların yerine getirildiğini, müşterinin mağdur edilmemesi için çevrenin kontrol edilmesi maksadı ile iki personelin gönderildiğini, personellerin iş yerine ulaştıklarında 2 kişinin iş yerindeki tellerden atlayarak kaçtığını gördüklerini, polis gelene kadar takip ettiklerini
polis geldikten sonra takibi bıraktıklarını, hırsızlığın sistemin kurulu olmadığı sonradan inşa edilen depoda meydana geldiğini, 2 adet hareket dedektörü takıldığını, dedektörlerin yönü itibariyle fabrikanın ön tarafını kontrol ettiğini, bu deponun sağ tarafının yola cepheli olduğunu, hırsızlığın da burada meydana geldiğini, olay yeri tespiti raporunda da durumun bu şekilde anlatıldığını, dedektörlerin bulunduğu alanda herhangi bir zarar ve ziyanın bulunmadığını, müvekkilinin kurduğu sistemin işletmenin çalışma saatlerine göre hizmet verdiğini, kameraların mesai saatleri içerisinde değiştirilmesinin mümkün olduğunu, bunu fark etme yükümlülüğünün sigortalıya ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkiline sigortalı iş yeri ile davalı arasında elektronik güvenlik sistemleri konusunda sözleşme düzenlendiğini, sigortalı iş yerinde meydana gelen hırsızlık neticesinde oluşan zarardan davalının sorumlu olduğunu açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece davalı ... şirketinin kamera izleme hizmeti vermediği, gerçekleşen hırsızlık olayında iş yerine girilen bölgenin alarm haber alma merkezi kapsamı dışında olan tel örgülü eklenti bölgesi olması nedeni ile alarm vermediği bu nedenle davalının bir kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda davacının sigortalısı iş yerinde güvenlik önlemlerinin sağlanması amacı ile davalı ile güvenlik sözleşmesi yapmıştır. Bu sözleşmeye göre; başka şirket veya müşteri tarafından sağlanmayacaksa alarm sisteminin çalışması için gerekli olan kablolama, programlama, devreye alma, eğitim ve AHM hizmetlerine bağlama çalışmalarını müşteri ile belirlenecek zamanda gerçekleştirileceği, güvenlik sisteminin devreye alınmasından itibaren bakım onarım ve benzeri hizmetlerin müşteriye sunulmasından davalının sorumlu olacağı, davalının, müşterinin (sigortalının) mekanında yapmış olduğu keşif ve projelendirme sonucunda önerdiği ve müşteri tarafından onaylanan elektronik güvenlik sistemleri, abonelik ve bakımı kapsayan hizmet paketi sunacağı kararlaştırılmıştır. Gerçekleşen hırsızlık olayında iş yerine girilen bölgenin alarm haber alma merkezi kapsamı dışında olan tel örgülü eklenti bölgesi olması nedeni ile alarm vermediği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, hırsızlık için girilen bu bölgede alarm sisteminin neden bulunmadığı ve bu konudaki sorumluluğun ve kusurun kime ait olduğudur.
Sigortalı ile davalı arasında düzenlenen sözleşmede, davalının yapmış olduğu keşif ve projelendirme sonucunda ../..
önerdiği ve müşteri tarafından onaylanan elektronik güvenlik sistemlerinin sağlanacağı düzenlenmiştir. Davalının mesleğinin elektronik güvenlik sistemleri olması nedeni ile kamera ve alarm sistemlerinin hangi alanlara yerleştirilmesinin daha uygun olacağı konusunda davalı şirket, davacının sigortalısına nazaran konusunda daha uzman olup meslek ehli birinin makul davranması gerektiği de gözetildiğinde hırsızlık için giriş yapılan yerde alarm sisteminin bulunmayışından davalının da kusurlu olduğunun kabul edilmesi hakkaniyete daha uygundur. Ancak davalı taraf hırsızlık için giriş yapılan deponun güvenlik hizmet sözleşmesinden sonra inşa edildiğini savunmuş olup bu iddianın varlığı da kusura etkili olacaktır.
Bu durumda mahkemece, davalının mesleğinin ehli olarak hırsızlık için girilen bölgeye neden alarm sistemi konulmasını önermediği, sözleşme ile hangi bölgelere alarm sistemi konulmasının önerildiği, alarm sistemi kurulmayan bölgelerin neden kapsam dışında tutulduğu, davalının savunmalarında belirtildiği üzere hırsızlık için girilen deponun güvenlik hizmet sözleşmesinden önce mi sonra mı yapıldığı hususlarının araştırılarak her iki tarafın meydana gelen olayda kusurlu olup olmadıklarının yeniden değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 31/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.