Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2690
Karar No: 2018/1020

Silahlı terör örgütüne silah sağlama - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2690 Esas 2018/1020 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2017/2690 E.  ,  2018/1020 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne silah sağlama
    Hüküm : CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    30.01.2016 tarihli olay tutanağına göre 26.01.2016 ve 27.01.2016 tarihli örgüt çağrıları üzerine eylem yapılacağı değerlendirildiğinden alınan tedbirler kapsamında örgüte müzahir şahısların ikamet ettiği ve örgüt yandaşlarınca korsan gösteri ve eylemlerin düzenlendiği mahallelerde bulunan halka açık alanlarda ve metruk binalarda yapılan kontroller esnasında metruk bina içerisinde patlayıcı madde ve patlayıcı madde yapımında kullanılan malzemeler bulunan poşet bulunduğu ve kontroller esnasında güvenlik güçlerine taşlı saldırıda bulunulması ve olay yerinin tehlike arz etmesi nedeniyle ele geçirilen malzemelerin muhafaza altına alındığı ve daha sonra yapılan incelemelerde poşet içerisindeki maddenin patlayıcı maddelerden potasyum klorat-kükürt karışımı ihtiva ettiği, eldiven kutusu üzerinden elde edilen parmak izinin de suça sürüklenen çocuk ..."a ait olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla; olay öncesi örgüt çağrılarının varlığı, Emniyet Kriminal raporuna göre ele geçirilen patlayıcı maddenin niteliği ve yapılan çalışma sırasında güvenlik güçlerine taşlı saldırıda bulunulması hususları birlikte değerlendirildiğinde, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK"nın 315. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne silah sağlamaya teşebbüs suçunu oluşturduğunun kabulü gerektiği gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 26.02.2018 tarihinde üye ..."nun sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturduğuna ve değişik gerekçe ile bozulmasına dair karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY:
    1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY’nda örgütlü suçlar yönünden yeni ve farklı bir düzenleme benimsenmiştir. Bu yasada suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin hükümlere 220. maddede yer verilip, Devletin güvenliğine, toprak bütünlüğüne, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma, yönetme ve üye olma suçları ise, 314. maddenin 1 ve 2. fıkralarında tanımlanıp yaptırıma bağlanmış, 314. maddenin 3. fıkrasında; “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler”in, bu suç açısından da aynen uygulanacağı belirtilmiştir.
    Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin 220. maddenin 7. fıkrasında; “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi”nin örgüt üyesi olarak cezalandırılacağı belirtilmiş, böylece örgüt mensubu olmasa bile örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmiş olanların örgüt üyesi olarak cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır.
    765 sayılı TCY’nın sistematiğinden farklı bir anlayışla,yardım etme eylemleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir yardım suçuna kural olarak yer verilmemiştir.
    Ancak, gösterdiği vahamet dikkate alınarak örgüte silah sağlama şeklindeki yardım eylemleri, bağımsız bir suç olarak düzenlenmiş, 5237 sayılı TCY’nın, “Silah sağlama” başlığını taşıyan 315. maddesinde, “Yukarıdaki maddede tanımlanan örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya ülkeye sokmak suretiyle silâh temin eden, nakleden veya depolayan kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”hükmüne yer verilmiştir.
    Maddede düzenlenen suç, örgüte yardımın özel bir şekli olup, Devletin güvenliğine, toprak bütünlüğüne, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla kurulan silahlı örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere, bunların amaçlarını bilerek, üretmek, satın almak ve ülkeye sokmak suretiyle silah, cephane veya nitelik ve nicelik yönünden vahim olan benzeri maddelerin temin edilmesi, nakledilmesi ve depolanması bağımsız bir suç olarak düzenlenmiş ve daha ağır bir yaptırıma bağlanmıştır.
    Madde gerekçesine göre de bu düzenleme ; “silâhlı örgüt suçu kapsamına giren örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere silâh, cephane veya benzerî maddelerin sağlanmasını, imal veya icat veya bunların naklini veya bu maddelerin hazırlanmasını veya bu maksatla yabancı memleketlerden Türkiye"ye söz konusu maddelerin sokulmasını veya saklanması ve taşınmasını ayrıca cezalandırmaktadır."
    Görüldüğü üzere bu suçun oluşması için failin, örgütün faaliyetlerinde kullanılacağını bilerek “üretmek, satın almak, ülkeye sokmak suretiyle silah temin etmek” veya “nakletmek” ya da “depolamak” şeklinde sayılan, seçimlik hareketlerden birisinin gerçekleştirmesi gerekmektedir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 24.02.2009 tarih 2008/9-78E. 2009/39 K. sayılı kararı).
    Örgüte sağlanacak silahın,mahiyet ve niteliği hakkında yasada bir açıklık bulunmamaktadır.Ancak anılan örgütlerin amaç ve faaliyetlerini gerçekleştirmeye elverişli silahlar olması gerektiğinde de uygulama ve doktrinde tereddüt yoktur. Bu durumda suçun konusunu oluşturan silahların, 6136 sayılı Yasa kapsamına giren ateşli silahlar ve mermiler ile TCK"nın 174. maddesinde sayılan, patlayıcı, yakıcı vb. maddeler olduğu kabul edilmektedir.
    Bu haliyle suç, bağlı, seçenekli hareketli (Z.hafızoğulları-M.Özen Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler sh.411) somut tehlike suçudur. Suçun tatmamlanması için bir neticenin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Seçenek hareketlerden birinin gerçekleştirilmesi ile suç oluşur ve tamamlanır. Bu itibarla seçenek hareketlerden bölünebilenler yönünden bu suça teşebbüs mümkündür (Z. hafızoğulları-M. Özen age. Sh. 411, O. Yaşar, H. Gökcan, M. Artuç Türk Ceza Kanunu sh. 8631). Esas itibariyle genel örgüte yardım suçu da teşebbüse elverişlidir (Ceza Genel Kurulu"nun 31.10.2012 tarih 9-1234-1825 sayılı kararı).
    Silahın parçaları üretilmiş, atışa salih olması basit bir montaja bağlı hale gelmişse ya da patlayıcı imali/üretimi yönünden basit bir müdahale ile üretim tamamlanacak şekilde tüm malzeme ve techizatın toplanıp hazır halde bulundurulması hallerinde üretimin gerçekleştiğinin kabulü lazım gelir. Dairenin uygulaması da böyledir. Suç konusu silahların üretimi için, elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlanılmış ve fakat bu aşamaya ulaşmamış eylemlerin teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü gerekir.
    Tipik eylem hangi aşamada hazırlık hareketi olmaktan çıkıp icra hareketi kapsamında değerlendirilecektir;
    Suç yolunda gerçekleştirilen hazırlık hareketlerinin tamamlanmış suç kabul edilip cezalandırılmadığı hallerde eylemin hangi şartlarda icra hareketi sayılacağı sorunu ile karşılaşılır. Sorunun çözümü bağlamında ortaya konan ve TCK’nın 35.maddesinin gerekçesinde; “Eğer failin kastının şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkmasıyla icranın başlayacağı yolundaki sübjektif ölçüt kabul edilirse, kişinin düşüncesi ve yaşam tarzı dolayısıyla cezalandırılmasına varabilecek bir uygulamaya yol açılacaktır. Çünkü hazırlık hareketleri aşamasında da kastın varlığının şüpheye yer vermeyecek biçimde tespit edilebilmesi mümkün olup, böyle bir ölçüt hazırlık – icra hareketleri ayrımı konusunu bir kanıtlama sorunu haline getirmektedir... Açıklanan bu nedenlerle, Tasarıdaki “kastı şüpheye yer bırakmayacak” ölçütü madde metninden çıkartılmış ve bunun yerine “doğrudan doğruya icraya başlama” ölçütü kabul edilmiştir. Böylece işlenmek istenen suç tipiyle belirli bir yakınlık ve bağlantı içindeki hareketlerin yapılması durumunda suçun icrasına başlanılmış sayılacaktır.” denilmekle benimsenen, (Artuk/Gökçen/Yenidünya, Genel Hükümler, (7), s. 569-570; Centel/Zafer Çakmut, (4), s. 455; Öztürk/Erdem, kn. 359; Hakeri, Ceza Hukuku, (15), s. 423 vd.; Özbek, Teşebbüs ve Kusurluluğa, s. 20.- Prof. Dr. Mahmut Koca ve Prof. Dr. İlhan Üzülmez Türk Ceza Hukuku Genel Hükümleri s. 408) Yargıtay tarafından da uygulanagelen (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 tarih 1-153/206 sayılı kararı vb.) objektif teori-Frank formülüne göre:
    Suçun kanuni tarifinde unsur veya nitelikli hal olarak belirtilmiş hareketlerin gerçekleştirilmesi halinde icra hareketlerinin başladığını kabul etmek gerekir. Gerçekleştirilen bir hareketin icra hareketi teşkil edip etmediğinin belirlenmesinde, hareketin harici olarak değerlendirilmesiyle yetinilmemeli, özellikle bu hareketin suçun konusuyla yakın bağlantı içerisinde olup olmadığı ve suçun konusu bakımından tehlikeye sebebiyet verip vermediği de araştırılmalıdır. Bir hareket kısmi olarak tipik olmasa da mahiyeti itibariyle yapılan değerlendirmeye göre tipik harekete zorunlu olarak bağlı ise icra hareketi sayılmalıdır (Prof. Fatih Selami Mahmutoğlu - Av Serra Karadeniz-LLM/Türk Ceza Kanunu Genel Hükümleri 109/Şerhi/Sayfa 792, 793, 794, İçel Ceza Hukuku Genel Hükümler Sayfa 503 ve devamı, Artuk/Gökçen/Yenidünya, Genel Hükümler, (7), s. 569-570; Centel/Zafer Çakmut, (4), s. 455; Öztürk/Erdem, kn. 359; Hakeri, Ceza Hukuku, (15), s. 423 vd.; Özbek, Teşebbüs ve Kusurluluğa, s. 20.- Prof. Dr. Mahmut Koca ve Prof. Dr. İlhan Üzülmez Türk Ceza Hukuku Genel Hükümleri s. 408) ( Dairenin 2015/3 - 2017/3 sayılı kararından).
    Suç teşebbüs aşamasında iken sanık suçun tamamlanmasından vazgeçmiş ise bu kez hukuki durumunun TCK"nın 36. maddesi bağlamında değerlendirilmesi gerekecektir.
    Silah ya da patlayıcı üretiminde kullanılacak malzemeyi temin etmek, saklamak, depolamak, nakletmek gibi eylemlerin tek başına bu suçu oluşturmayacağı (Dairenin 31.01.2017 tarih 2016/7109, 2017/415 sy. kararı ), genel hüküm olan örgüte yardım suçunu (TCK madde 220/7) oluşturabileceği gözetilmelidir (9. C.D"nin 27.05.2009 tarih 2008/19693-2009/6067 sy. kararı). Ancak 24.11.2016 tarih 6763 sayılı Kanunun 15. maddesiyle, TCK"nın 174/1. maddesi değiştirilerek, yetkili makamların izni olmaksızın bu madde kapsamına giren maddeleri imal etmek, işlemek veya kullanmak amacıyla gerekli olan malzeme ve techizatı ithal etmek, ihraç etmek, satışa arzetmek, başkalarına vermek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suç haline getirilerek yaptırıma bağlanmıştır. Bu nedenledir ki, bu tarihten sonra patlayıcı üretiminde kullanılacak malzemeyi temin etmek, saklamak, depolamak, nakletmek gibi eylemler TCK"nın 174/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacak, suçun örgüt adına işlenmesi halinde sanık ayrıca aynı Kanunun 220/6 maddesi delaletiyle 314/2 maddesi gereğince de cezalandırılacaktır.
    Suçun manevi unsuru ise madde gerekçesinde de belirtildiği üzere, söz konusu eylemlerin örgütün amaçlarını bilerek gerçekleştirilmesi gerektiğinden doğrudan kasttır. Sanığın deruni dünyasına ait kastın açıkça tespit edilemediği durumlarda, bu kastla oluşturulan davranışlar ve dış dünyada meydana gelen olgulardan hareketle kastın belirlenmesine çalışılmaktadır. Silah sağlama suçu yönünden sanığın örgütsel faaliyetlerde bizzat kullanacağı silahı üretmesi, taşıması, nakletmesi gibi eylemlerinin bu suçu oluşturmayacağı yönündeki uygulama tam bir istikrar kazanmış durumdadır. Ancak şahsi kullanım sınırlarının üzerindeki patlayıcıları hazırlamak/üretmek, depolamak/saklamak, nakletmek/taşımak şeklinde sübut bulan eylemler ile bazı özel durumlarda kastın, amacını bildiği örgüte silah sağlamaya yönelik olduğu kabul edilmektedir. Nitekim Dokuzuncu Ceza Dairesi, 18.6.2007 tarih, 2007/4669-5385 sayılı kararında, silahlı terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılmak üzere temin edilen 1 adet el bombası ile 5.670 gr plastik patlayıcı, 4 adet elektrikli kapsül, 8 adet elektrikli bomba düzeneğini örgütün amaçlarını bilerek bulundurmayı, 05.11.2009 tarih, 2008/5013-2009/11083 sayılı kararında örgütün faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek evinde bir adet kaleşnikof tüfek, 80 adet fişek, 2 adet el bombası ve 5 metre mayın tuzaklama fitili bulundurmayı, 31.01.2012 tarih 2010/1973-2012/1106 sayılı kararında silahlı terör örgütü üyesi oldukları belirlenemeyen sanıkların, örgütün çağrıları üzerine gerçekleştirilen ve örgütün propagandasına dönüştürülen gösterilerin yapıldığı ve örgüt adına suç işlenen semtlere sevk ve idare ettikleri araçlarla yakıcı madde olan ve silah sayılan molotofları götürüp dağıtmayı, 01.02.2012 tarih 2010/4490-2012/1330 sayılı kararında örgütün faaliyetinde kullanılmak maksadıyla ve örgütün amacını bilerek yakıcı nitelikte olan 22 adet molotofu evinde bulundurmayı, 14.04.2011 tarih 2011/1714-2314 sayılı kararında silahlı terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılmak üzere örgüt mensupları tarafından getirilen 700 gram ağırlığındaki RDX içeren plastik patlayıcı, 6 kg amonyum sulfat, iki adet elektrikli fünye, bir adet Glock marka 9 mm çaplı tabanca, iki adet şarjör, yirmi dokuz adet 9 mm çapında dolu fişeği kendisine ait ev ve eklentilerinin başkalarının giremeyeceği bölümlerine saklamayı, 04.01.2012 tarih 2011/11290-2012/97 sayılı kararında terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla yedi adet molotof kokteylini kömürlüğünde bulundurmayı, 29.03.2012 tarih 2012/677-4226 sayılı kararında silahlı terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılmak üzere örgüt mensubu tarafından getirilen LPG tankı içerisine patlayıcı yerleştirilmiş otomobilin, işyerinin otoparkında muhafazasını sağlamayı, 05.06.2012 tarih 2012/3794-7235 sayılı kararında yakıcı nitelikte silah sayılan 41 adet molotof kokteyli ile 32 adet havai fişeği nakletmeyi,amacını bildiği örgüte silah sağlama kastı ile işlenen eylemler kapsamında değerlendirmiştir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    26-27 Ocak 2016 tarihlerinde PKK/KCK terör örgütüne müzahir internet sitelerinde yapılan eylem çağrıları üzerine kolluk güçlerinin eylem yapılması muhtemel mahallerde 30.01.2016 günü önleyici denetim faaliyetleri yaptıkları Barboros Mahallesi... sokakta kain metruk bina içerisinde, bir poşet içine konulmuş 2 adet koli bandı, paket kutusunun birisinde ... ... parmak izi de tespit edilen 2 paket plastik eldiven ve el yapımı patlayıcı imalinde de kullanılabileceği belirlenen yaklaşık 700 gram potasyum klorat-kükürt karışımı maddenin ele geçirildiği, bahsedilen materyaller üzerinde .. .. parmak izi dışında 11 adet daha parmak izine rastlandığı anlaşılan olayda;
    TCK"nın 315. maddesi kapsamında kalan, üretimi tamamlanmış bir patlayıcı madde ya da silah ele geçirilmiş olmadığı gibi, patlayıcı imali/üretimi yönünden basit bir müdahale ile üretim tamamlanacak şekilde tüm malzeme ve techizatın toplanıp hazır halde bulundurulması halinden de bahsetme imkanı bulunmamaktadır.El yapımı patlayıcı üretimi için gerekli diğer malzemelerin ve üretimi gerçekleştirecek kişilerin de bulunmadığı olayda müsnet suç yönünden icra hareketlerinin başlamadığı da açıktır.Bu haliyle eylem müsnet suç bakımından hazırlık hareketleri aşamasında kalmıştır. Suç tarihi gözetildiğinde TCK"nın, 6763 sayılı Kanunun 15. maddesi ile değişik 174/1 maddesinde düzenlenen suçun da oluşmadığı tartışmadan varestedir.
    Ancak örgüte müzahir internet sitelerinde yapılan eylem çağrıları, ele geçirilen materyallerin niteliği, bu malzemeler üzerinde ... parmak izinin bulunması, kısmen ikrar içeren savunma ve dosya kapsamına nazaran, amacını bildiği örgütün faaliyetlerinde kullanılmak üzere hazırlanacak patlayıcı madde imalinde kullanılmak için diğer örgüt mensuplarına malzeme temin eden ve örgüt üyesi olduğu kanıtlanamayan ... eyleminin, TCK"nın 314/3 ve 220/7 maddeleri delaletiyle 314/2 maddesinde düzenlenen örgüte yardım etmek suçunu oluşturucağı düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma gerekçesine suç vasfının tayini yönünden katılmıyorum.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi