Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4800
Karar No: 2018/6981

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/4800 Esas 2018/6981 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, öğrenci yurdunda aynı odada kalan kişilerin cep telefonu ve para çalma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, suçun zincirleme suç ve hırsızlığın birden fazla kişi tarafından işlendiği gerekçesiyle cezası eksik tayin edilmiştir. Ayrıca, söz konusu cep telefonlarının sanık tarafından emniyete teslim edilip edilmediği konusunda yeterli delil olmadığından, Kısmi İade İsteyen Yakınanın rızası alınarak ceza indirimi yapılması gerektiği tartışılmamıştır. Aynı zamanda, katılanlara ve müştekilere karşı işlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçları yönünden TCK'nın 168. maddesi uygulanıp uygulanamayacağı ve TCK'nın 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı konularında bir karar verilmemiştir. Son olarak, toplam yargılama giderlerinin tüm sanıklardan eşit olarak alınması, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: TCK'nın 43/1., 119/1-c, 168/4., 50. ve 53. maddeleri.
17. Ceza Dairesi         2016/4800 E.  ,  2018/6981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Sanık ..."nin alınan savunmalarında, atılı suçları sanık ... ile birlikte işlediklerini belirttiği, sanık ... "in atılı suçları işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verildiği ve suçların birden fazla kişiyle işlendiğine dair başka bir delil de bulunmaması karşısında, sanık hakkında müştekiler ve katılanlara karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından 119/1-c maddesinin uygulamaması yerinde görüldüğünden tebliğnamede sanık hakkında 119/1-c maddesinin tatbik edilmesi gerektiğine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanığın, öğrenci yurdunda aynı odada kalmakta olan katılan ... ile müşteki ..."ye ait cep telefonları ve katılan ..."a ait cep telefonu ile 300,00 TL parayı çaldığı, katılanların ve müştekinin 10/01/2010 tarihli kolluk beyanlarında “çalınan cep telefonlarının uyudukları sırada yastıklarının yanında bulunduğunu, buradan çalındığını” ifade etmeleri karşısında, aynı oda içerisinde gerçekleşen hırsızlık suçu yönünden sanığın suça konu cep telefonlarının farklı kişilere ait olduğunu bilebilecek durumda bulunduğu, sanığın hırsızlık eylemini farklı zamanlarda değil eş zamanlı olarak gerçekleştiği, be nedenle TCK.nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı, sanığın eylemlerinin her bir katılana ve müştekiye yönelik ayrı ayrı hırsızlık suçlarını oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle eksik ceza tayinleri,
    2-Sanık ..."nin 18/01/2010 tarihli Trabzon Sulh Ceza Mahkemesi"ndeki sorgusu sırasında,”yakalanıp hakkındaki suç ortaya çıkınca cep telefonlarını emniyete teslim ettiğini”, kovuşturma aşamasında talimatla alınan savunmasında, “çalmış olduğu malzemeleri iade ettiğini” beyan ettiği, müşteki ..."nün 16/06/2014 tarihli ifadesinde cep telefonunun iade edilmediğini, zararının giderilmediğini beyan etmekle birlikte, katılan ..."un 22/06/2010 tarihli beyanında, “cep telefonunu karakolda teslim aldığını” söylediği, katılan ... ve müşteki ... ise 02/12/2010 tarihli beyanlarında “2-3 ay sonra telefonlarının iade edildiğini” belirttikleri, katılan ... da 14/09/2010 tarihli beyanında, “parasının iade edilmediğini, ancak cep telefonunun bulunarak iade edildiğini” ifade ettiği olayda; dosya kapsamından katılanlara ve müştekilere teslim edilen cep telefonlarının ne şekilde ele geçtiğinin tespit edilemediği ve söz konusu cep telefonlarının katılanlar ile müştekilere teslim edildiğine dair herhangi bir tutanağın da bulunmaması karşısında, soruşturmayı icra eden güvenlik birimlerinin ve tutanak mümzilerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek, suça konu cep telefonlarının sanık tarafından kolluk birimlerine teslim edilip edilmediği, suça konu eşyanın sanıktan ne şekilde ele geçirildikleri sorulup, söz konusu cep telefonlarının muhafaza altına alındıklarına veya el konulduklarına ayrıca katılanlar ve müştekilere teslim edildiklerine dair tutanakların dosyaya getirtilmesi, cep telefonlarının sanık tarafından rızaen kolluk birimlerine iade edildiğinin anlaşılması halinde, 5237 sayılı TCK"nın 168/4. madde ve fıkrası gereğince yakınan ...’dan kısmi iade nedeniyle sanığın cezasından indirim yapılmasına rızası olup olmadığının sorularak sonucuna göre, katılanlar ..., ..., ... ve müşteki ..."a yönelik hırsızlık eylemlerinde TCK"nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hükümlerin kurulması,
    3-Sanık müdafiinin mahkemeye hitaben sunduğu 16.04.2013 tarihli dilekçesinde sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanmasını talep ettiği ve bu talebin 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesini de kapsadığı anlaşılmakla; sanık hakkında katılanlara ve müştekilere karşı işlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen kısa süreli hapis cezaları yönünden TCK"nın 50. maddesinin uygulanıp uygulanmaması konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
    4-Diğer sanık hakkında atılı suçlardan beraat kararı verilmesine karşın, toplam 145,95 TL yargılama giderinin sanıklardan eşit olarak alınmasına karar verilmek sureti ile 5271 sayılı CMK’nın 325/1, 326 ve 327. maddelerine aykırı davranılması,
    5-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine,15/05/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi