4. Ceza Dairesi 2016/16858 E. , 2020/15792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 6136 sayılı Kanuna aykırılık, silahla tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, ..."ın katılan sanık sıfatıyla temyiz talebinde bulunduğu, katılan olarak, sanık ... hakkında kurulan hükümleri, sanık olarak ise hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz ettiği, tebliğnamede isimleri belirtilen diğer sanıkların ise temyiz talebinde bulunmadığı, gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinden 13/09/2019 yazılmamışsa da bu hususun mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
A)Şikayetçi ..."ın, sanık ..."e yükletilen ve iki kez mahkumiyet hükmü kurulan 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan doğrudan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca ..."ın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B)Sanık ... hakkında silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçundan mahkumiyet, silahla tehdit suçundan ceza verilmesine yer olmadığı, sanık ... hakkında ise silahla tehdit, silahla kasten yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Sanık ... hakkında silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde,
Sanığa yükletilen silahla kasten yaralamaya teşebbüs eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından katılan ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükmün temyizinde,
Katılana yönelik silahla tehdit eylemini TCK"nın 25/1. maddesi uyarınca meşru savunma koşulları kapsamında gerçekleştirdiği kabul edilen sanık hakkında, 5271 sayılı CMK"nın 223/2-d maddesi gereğince beraat kararı verilmesi yerine ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve katılan ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, hüküm fıkrasından tebliğnameye aykırı olarak, "5271 sayılı CMK"nın 223/4-a ve 5237 sayılı TCK"nın 25. maddeleri uyarınca sanık ... hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA" ilişkin kısmın karardan çıkarılarak, yerine sanığın "TCK"nın 25. maddesinde düzenlenen meşru savunma hükümleri gereği CMK"nın 223/2-d maddesi uyarınca BERAATİNE," ibaresinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3)Sanık ... hakkında silahla tehdit, silahla kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Sanık hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
Mağdur ile sanığın buluştukları sırada, mağdurun, sanığın yakasından tuttuğu, sanığın da mağduru eli ile ittiği, bunun üzerine mağdurun yanında bulundurduğu bıçağı çıkararak sanığa doğru salladığının kabul edilmesi karşısında; olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanma olanağının tartışılmaması,
b)Sanık hakkında silahla kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden ise;
Sanığın silahla tehdit suçunu 17/09/2013 tarihinde, silahla kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık eylemlerini ise 13/09/2013 tarihinde işlediği anlaşılmakla;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ..."un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.