Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/19316 Esas 2015/2372 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19316
Karar No: 2015/2372
Karar Tarihi: 12.02.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/19316 Esas 2015/2372 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden dolayı maddi ve manevi tazminat istemiş ancak mahkeme, manevi tazminat isteminin usule aykırı olduğunu belirterek ıslah talebini reddetmiştir. Ancak, dava içinde 2. bir dava açılamayacağı, ıslah talebinin ek dava dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulanarak karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Madde 170, 171; İş Kanunu, Madde 13, 14, 16, 17, 18, 19.
21. Hukuk Dairesi         2014/19316 E.  ,  2015/2372 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Yargılama sırasında davacı ıslah harcı yanında başvuru harcı da yatırarak 07/04/2014 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat miktarını artırmış ayrıca manevi tazminat isteminde de bulunmuştur.
    Mahkemece, manevi tazminata ilişkin usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından bahisle manevi tazminata ilişkin ıslah istemin usulden reddine, maddi tazminata ilişkin istemin ise kabulüne karar verilmiştir.
    Manevi tazminat talebi ile ilgili hüküm kurulurken, davacının manevi tazminat istemiyle ilgili dilekçesinin hukuki değerlendirmesinde yanılgıya düşüldüğü görülmektedir.
    Gerçekten ıslahla dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınmasının mümkün olmadığı, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmadığı, bu yöndeki istemlerin davacının ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere reddinin gerektiği dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir. Öte yandan harca tabi davalarda her dava açılırken davalıdan başvurma harcı ile nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Gerekli harçlar alındıktan sonra dava dilekçesi esas defterine kaydedilir ve dava, dava dilekçesinin esas defterine kayıt edildiği tarihte açılmış sayılır.
    İnceleme konusu olan bu olayda manevi tazminat talebini de içeren ıslah dilekçesinin verilmesini takiben başvurma harcının da yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre ıslah talebiyle verilen dilekçenin, bu haliyle, bir ek dava dilekçesi olarak kabulünün gerektiği ortadadır. Hal böyle olunca da manevi tazminat istemi ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek, ek dava dilekçesinin ıslah dilekçesi kabul edilmek suretiyle manevi tazminat hakkındaki isteminin usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.