Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8045
Karar No: 2021/5838
Karar Tarihi: 25.11.2021

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/8045 Esas 2021/5838 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yargıtay 5. Ceza Dairesi, bir kooperatifin eski başkanı hakkında verilen hükümleri değerlendirdi. Katılan vekilinin suç vasfıyla ilgili aleyhine temyiz ettiği görüldü ve kararın temyiz kanun yoluna tabi olduğu kabul edildi. 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasında katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmesine karşın dava ve duruşmalardan haberdar edilmeyenlere, davaya katılmasına karar verilenlere veya katılma talebinde bulunup bu isteği reddolunanlara gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği belirtildi. Soruşturma aşamasında da aynı şekilde kararların tebliğ edilmesi gerektiği ifade edildi. Ek kovuşturmama kararının, ilgili kişilere tebliğ edilerek kesinleşmesinin sağlanması gerektiği vurgulandı. Aynı fiilden dolayı sanık hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesinin, yeni delilin meydana çıkmasına ve CMK'nın 173/6. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karara ilişkin önceden karar veren mercin kararına bağlı olduğu belirtildi. İddianame ve görevsizlik kararında yer alan diğer eylemlerin sübutu halinde nitelikli zimmet suçunu oluşturabileceği gözetilerek, bu suçun 5237 sayılı TCK'nin 66/1-d ve 67/4. maddelerinde belirtilen 15 yıllık asli, 22 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, bu sürelerin henüz dolmadığı, bu itibarla yargılamaya devamla zimmet suçuna konu eylemler yönünden işin esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: CMK'nın 260/1, 5271 sayılı CMK'nın 223/8, TCK'nin 66/1-d ve 67/4.
5. Ceza Dairesi         2021/8045 E.  ,  2021/5838 K.

    "İçtihat Metni"


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan vekilinin hükmü "suç vasfına" yönelik aleyhe temyiz ettiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki temyiz isteminin reddine dair görüşe iştirak edilmeyerek kararın temyiz kanun yoluna tabi olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    CMK"nin 260/1. maddesinin "Hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır" şeklindeki hükmü gereğince kovuşturma aşamasında katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmesine karşın dava ve duruşmalardan haberdar edilmeyenlere, davaya katılmasına karar verilenlere veya katılma talebinde bulunup bu isteği reddolunanlara yasa yoluna başvurmaları bakımından gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği, keza soruşturma aşamasında da anılan Yasa hükmünde tarif olunan şahıslara kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararların da belirtilen nedenle tebliğ edilmesi gerektiği, ... C.Başsavcılığının 15/03/2011 tarihli ve 2007/709 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, soruşturma konularından bir kısmının zimmet suçuna ilişkin olması ve S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi, Hazine ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bu suçun zarar göreni olmaları sebebiyle, bahsi geçenlere tebliğ edilerek kesinleşmesinin sağlanması gerekmekte olup, ek kovuşturmama kararının soruşturma konusu suçun mağdur ve zarar görenlerine tebliğ edildiğini gösteren bilgi ve belgelere dosya içerisinde rastlanmadığından, varsa kararın kesinleşme şerhli onaylı bir suretinin dosya arasına alınmasından, yoksa belirtilen tebligat eksikliklerinin ikmalinden sonra itiraz üzerine yahut itiraz edilmeden söz konusu kararın kesinleşmesi durumunda, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/06/2015 tarihli ve 2013/700 Esas, 2015/241 sayılı Kararında da ifade edildiği üzere; aynı fiilden dolayı sanık hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi, verildiği tarih itibarıyla kişiler açısından hukuki güvenlik alanı oluşturan ve kesin hüküm benzeri sonuç doğuran kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra aynı fiilden dolayı yeniden soruşturma yapılabilmesinin "yeni delilin meydana çıkmasına" ve CMK"nin 173/6. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karara ilişkin önceden karar veren mercin kararına bağlı olması ve kanun koyucu tarafından bunun ceza muhakemesi şartı olarak öngörülmesi karşısında, ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar içeriğindeki eylemler ile yargılamaya konu bir kısım eylemler aynı olduğu halde, CMK"nin 172/2. maddesi anlamında "yeni delil" meydana çıkıp çıkmadığı açıklığa kavuşturulmadan ve aynı Kanun"un 173/6. maddesinde belirlenen muhakeme şartı gerçekleşmeden sanık hakkında aynı fiilden dolayı kamu davası açılması, bir hukuk devletinde kanuna, adil yargılanma hakkına ve "non bis in idem" ilkelerine aykırılık oluşturacağı cihetle, yeni bir delil ortaya çıkmadan sanığın aynı eylemlerinden dolayı kamu davası açıldığı durumda açılmış olan kamu davasıyla ilgili kovuşturma şartının gerçekleşmediği gözetilerek, aynı eylemle ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi, itiraz edilmesi ve 15/03/2011 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair ek kararın kaldırılarak sanık hakkında dava açılması durumunda ise davaların birleştirilmesi, diğer yandan iddianame ve iddianame yerine geçen görevsizlik kararında yer alan sanığın görev süresi boyunca kooperatife ait nakit parayı kooperatifin kasa hesabında tutarak ve banka hesabına yatırmayarak kooperatifin faiz ve nemadan fayda sağlamasını engellemesi, avansların kapatılmasında ve diğer ödemelerin belgelendirilmesinde Vergi Usul Kanunu"nda yer alan usullere uygun hareket etmemesi, 2003 yılına ait kooperatif defterlerinde tasdik işlemlerini gerçekleştirmemesi, kooperatifin kasasında para bulunmasına rağmen kooperatife bankadan kredi kullandırması, yeterli piyasa araştırması yapmaksızın kooperatif inşaatı için yüksek fiyattan demir aldırması, kooperatifin hesabında yeterli para olmasına rağmen kamu kurumlarına geç ödemede bulunarak kooperatifin faiz ve ceza ödemesine neden olması şeklindeki iddiaların görevi kötüye kullanma suçuna uyduğundan bahisle atılı eylemler yönünden açılan kamu davasının ilk derece mahkemesince zamanaşımı nedeniyle düşmesine dair hükme yönelik istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddine dair kararda bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; sanığın iddianamede ve görevsizlik kararında yer alan diğer eylemlerinin sübutu halinde nitelikli zimmet suçunu oluşturabileceği gözetilip, bu suçun 5237 sayılı TCK"nin 66/1-d ve 67/4. maddelerinde belirtilen 15 yıllık asli, 22 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, bu sürelerin henüz dolmadığı, bu itibarla yargılamaya devamla zimmet suçuna konu eylemler yönünden işin esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5271 sayılı CMK"nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmaya konu kararın niteliği de gözetilerek aynı Kanun"un 304/2-a maddesi gereğince dosyanın ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 25/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi