4. Ceza Dairesi 2016/15823 E. , 2020/15507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık ..."nın, katılan ..."e yönelik tehdit eylemini uzlaşma hükümlerine tabi olmayan silahla yaralama suçuyla birlikte işlediği belirlenerek yapılan incelemede;
A-Sanık ..."nın, katılan ..."e ve ..."e yönelik silahtan sayılan aletle yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, katılanlar ... ile ... vekilinin ve sanık ..."nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B- Diğer hükümlere yönelik temyizlere gelince;
Sanık ..."nın, ..."e yönelik tehdit, katılan ..."ya yönelik tehdit ve hakaret suçlarının uzlaştırma hükümlerine tabi olduğu, ancak, aynı anda gerçekleşen bu eylemlerden alenen hakaret eylemi nedeniyle, basit yargılama usulünün uygulanamayacağı belirlenerek;
1-İddianame içeriğindeki anlatıma ve gerekçeli karardaki kabule göre, sanık ..."nın, katılanlar ..., ... ve ..."i kısa zaman aralığı içinde, aynı olay nedeniyle ve aynı suç kastı ile tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminde, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanma ihtimalinin tartışılması, katılanlar ... ve ..."in uzlaşmayı kabul etmesi halinde sanığın yalnızca ..."e yönelik tehdit suçundan mahkum edilmesi ihtimalinin tartışılması gerektiği,
2-Kabule göre; Sanık ..."nın, katılan ..."e yönelik tehdit ve katılan ..."ya yönelik tehdit ve hakaret eylemleri ile ilgili ; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığın her iki katılana yönelik TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, katılan ..."e yönelik hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanık ..."nın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3-Sanıklar ... ve ve ..."ın, katılan ..."e yönelik silahtan sayılan sopa ile kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden ise;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar ..., ..., ... ve ... vekili ile sanıklar ... ve ..."nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi,