Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlunun, borca ve faize itirazlarının yanısıra, takip dayanağı çekin unsurlarının eksik olduğundan bahisle kambiyo vasfında olmadığı iddiasında da bulunduğu, mahkemece, taraflarca takipsiz bırakılan davanın üç ay içinde yenilenmediği gerekçesi ile HUMK"nun 409/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nun 170/a maddesi uyarınca ileri sürülen iddialar şikayet niteliğinde olup, İİK"nun 18/3. maddesi gereğince taraflar gelmeseler bile mahkemece re’sen nazara alınarak karar verilmesi gerekir.
 Somut olayda gözlendiği gibi keşideci  konumunda olan şikayetçinin takibin dayanağı olan belgenin unsurları itibariyle kambiyo vasfında bir çek olmadığına ilişkin iddiası şikayet niteliğinde olup, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince taraflar gelmeseler bile mahkemece, şikayetin incelenerek sonuçlandırılması zorunludur.
O halde mahkemece, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken anılan şikayet yönünden de HUMK’nun 409/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.