Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu şirket, İİK.nun 134. maddesi kapsamında açtıkları ihalenin feshi davasında, diğer fesih sebepleri yanında tebligatların usulsüzlüğünü de ileri sürerek ihalenin feshini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, borçlu şirket tarafından temyiz edilmiştir.
Alacaklı ve ihale alıcısı Yapı ve Kredi Bankası vekili, temyiz sonrası vermiş olduğu 23.07.2012 havale tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
Davayı kabul geniş kapsamlı bir beyan olup, HUMK.nun 95/1. maddesi (HMK"nun 311. maddesi) gereğince kesin bir hükmün hukuki neticelerini doğurur. Kabulün geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı olmayıp, hüküm kesinleşinceye kadar beyan edilebilir. Kabul beyanı, etkisini, onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile gösterir. Bu durumda alacaklı vekilinin davayı kabulü hakkında bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir (HGK.nun 20.09.1995 tarih ve 1995/12-661 E. - 1995/763 K. sayılı ilamı).
SONUÇ : Davalı vekilinin davayı kabulü hakkında mahkemesince karar verilmek üzere kararın İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.