Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK"nun 169/a-1.maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut ihmal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı taktirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de sunulan ödeme belgesinin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur.
Somut olayda alacaklı vekili vasıtasıyla keşideci borçlu aleyhinde bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun vekili vasıtasıyla tarihsiz adi yazılı ve alacaklının imzasının taşıyan “içeriğinde; 65.000 senetten 25.000 TL aldım 40.0000 TL kalmıştır" ifadelerinin yazılı olduğu belgeye ve 10.01.2011 tarihli alıcısı T.B  göndericisi H.A.olan gönderici notunda “dana parası” yazılı PTT havale makbuzuna dayalı olarak bono bedelinin alacaklı tarafa ödendiğini ve takibin senet bedelinin tamamı üzerinden başlatılmaması gerektiğinden bahisle borca itiraz ederek ödeme emrinin iptaline ve asıl alacağa uygulanacak faiz oranının %15 olarak uygulanmasına karar verilmesinin talep edildiği, alacaklı tarafından ise 17.11.2011 tarihli duruşmadaki beyanında belge altındaki imzasını inkar etmemekle birlikte yapılan ödemelerin takip konusu senetle ilgisi bulunmadığı belirtilerek, itirazın reddine karar verilmesinin istenildiği, mahkemece belgedeki imzanın alacaklı tarafından kabul edildiğinden, borca itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Borçlunun itirazına dayanak yaptığı tarihsiz adi yazılı belge ve 10.01.2011 tarihli dekontta, dayanak bonoya açıkça atıfta bulunulmadığı gibi, alacaklı da dayanak bonoya ilişkin bir ödeme olduğunu kabul etmemiştir. O halde mahkemece itirazın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan borçlu icra mahkemesine başvurusunda takipte talep edilen işleyecek faiz oranına da itiraz ettiği halde; mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme yapılmaması, olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.