Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 83/a maddesi hükmüne göre, aynı Kanunun 82 ve 83. maddelerinde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar geçerli değildir. Anılan maddede, 82 ve 83. maddelerde açıkça bahsedilmemesine rağmen özel kanun hükümlerine göre haczi caiz olmayan mal ve hakların da bu madde kapsamı içinde olduğuna şüphe yoktur. Buna karşılık borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra ve ilk uygulanan haciz sırasında olmamak koşulu ile ondan sonraki dönemde belirli bir mal, maaş veya ücretin haczedilemezlik sıfatından feragat etmesi geçerlidir.
Somut olayda, 5510 Sayılı Yasanın 93/1 maddesine göre, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan borçluya bağlanan emekli maaşının 27.08.2008 tarihinde haczedilip, ilk kesintinin 05.11.2008 tarihinde yapıldığı  anlaşılmaktadır. Ancak borçlu bu hacizden sonra 14.01.2009 tarihinde icra dosyasına bulunduğu beyanında, emekli maaşından yapılan kesintiye muvafakat ettiğinden, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca haczin kaldırılması için şikayette bulunamaz. Mahkemece şikayetin reddi yerine kabUlüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.