Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 170/a-son maddesinde "Her ne suretle olursa olsun,.....borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise"alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmaması nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir.
Borçlu vekili, icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde, takip konusu bonoların borcu yapılandırmak maksadıyla alacaklıya verildiğini, borcun ödenmesi için uzun bir ödeme süresi kararlaştırıldığını ve taksitler halinde borcun ödeneceğini belirtmiş olmakla borcu kabul etmiştir.Bu durumda İİK.nun 170/a-son maddesi gereğince borçlunun, takip dayanağı bonolardan 28.1.2010 vadeli 157.696 TL bedelli bononun kambiyo senedi vasfında olmadığına yönelik şikayetinin dinlenme olanağı kalmamıştır.
Diğer taraftan kabul şekli itibariyle de, mahkemece sadece  takip dayanağı bonolardan 28.1.2010 vadeli 157.696 TL bedelli bonoda tahrifat olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, diğer bono üzerinde  inceleme yaptırılmadığı ,borçlunun da diğer bonoda tahrifat olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre  mahkemece yalnızca üzerinde tahrifat yapıldığı iddia olunan bono yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken her iki bonoyu da kapsar şekilde takibin tümüyle iptali yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),bozma nedenlerine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelennesine yer olmadığına,  03.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.