14. Hukuk Dairesi 2015/11395 E. , 2017/3079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 10/12/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/05/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir.
Davacılar vekili, .... İli ...İlçesi ... Mahallesinde kain... ada ... parsel, ... ada.... parsel, .... ada .. parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazlardan ... ada ... parsel sayılı taşınmaz için muhdesat aidiyeti iddiasında bulunmuştur.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ...’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Satışına karar verilen taşınmaz;
a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
Dava konusu .... İli ... İlçesi ...Mahallesinde kain ... ada... parsel ve ... ada... parsel sayılı taşınmazlar, elbirliği mülkiyetine tabidir. Bu durumda, harcın tahsilinde ve satış bedelinin dağıtımında, mirasçılık belgesindeki oranların esas alınması gerekirken tapu kaydındaki oranlar esas alınarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Ne var ki belirtilen hususlar, kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Anılan yasa maddesine göre, hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir.
Somut olaya gelince; hüküm sonucunda “davaya konu 108 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ev, samanlık ve ambarın bedelinin davalılardan ..., ... ve ... aidiyetine ve bedelinin eşit olarak bu kişilere ödenmesine” ifadeleri yer almakta ise de; yukarıda anılan ilkeler ışığında bilirkişi raporu alınmaksızın ve muhdesat oranlaması yapılmaksızın infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ve anılan parsel yönünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’un diğer temyiz itirazlarının reddine; 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının 2. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Satış bedelinin taraflara mirasçılık belgesindeki payları oranında dağıtılmasına” ibarelerinin eklenmesine, hüküm fıkrasının 5. bendindeki “tapudaki” ifadesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “mirasçılık belgesindeki” ibaresinin eklenmesine hükmün HUMK"nun 437/8. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA; 3. bent uyarınca hükmün dava konusu ... İli .... İlçesi ...Mahallesinde kain ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.