Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18277
Karar No: 2017/3051
Karar Tarihi: 17.04.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18277 Esas 2017/3051 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, yükleniciden temlik alınan bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkin dava açmıştır. Davalılar müvekkilinin sözleşmenin encümen kararı ile ileriye etkili feshedildiğini, sözleşmenin tarafı olmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'a sunulan temyiz dilekçesi sonrasında, yargılama usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği, yüklenicinin edimini yerine getirip getirmediği ve sözleşmedeki hükümler incelenerek davaya karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Borçlar Kanunu maddeleri de karar metninde detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
14. Hukuk Dairesi         2015/18277 E.  ,  2017/3051 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.06.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün olmaması halinde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, yükleniciden temlik alınan bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı ..., yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, sözleşmenin encümen kararı ile ileriye etkili feshedildiğini, sözleşmenin tarafı olmadığını bu nedenle davanın husumetten reddini istemiştir.
    Davalı yüklenici ise usulüne uygun tebligata rağmen duruşmalara katılmamış, cevap vermemiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir.
    Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir.
    Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Borçlar Kanununun 163. maddesi (TBK m. 184) gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir.
    Bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz.
    Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda davacıya HMK"nun 125. maddesi gereğince devralan üçüncü şahıslara karşı tapu iptal tescil davasına devam edip etmeyeceği sorulmalı, devam etmeleri halinde yeni malikler davaya dahil edilerek davaya devam edilmelidir.
    Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re"sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip, davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan HMK"nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere davacıya önel verecektir.
    Somut olayda; arsa sahibi davalı ... Belediyesi ile davalı yüklenici ... Proje Mimarlık İnş. Müh. Tur. Taah. Tic. Ltd. Şti arasında 28.09.2009 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, davacının 20.11.2009 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi ile dava konusu "" ... parsel ... blok... kat ... no"lu bağımsız bölüm,.... kat ... no"lu bağımsız bölüm, .... kat ... no"lu bağımsız bölümü"" satın aldığı, dava konusu bağımsız bölümlerin dava açıldıktan sonra dava dışı üçüncü kişiler adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, davacının yeni malikleri de davada taraf kılması halinde yapılacak keşif ile davalı yüklenicinin edimini tapu iptali ve tescil istemi açısından kabul edilebilir bir seviyeye getirip getirmediği araştırılmalı, getirdiğinin anlaşılması halinde, 3. kişilerin iyiniyetli olup olmadıkları araştırılmalı, iyiniyetli olmaları halinde tazminat istemi değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz talebinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi