17. Hukuk Dairesi 2016/991 E. , 2018/4489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 19/08/2008 tarihinde müteveffa ..., bisikleti ile seyir halindeyken, sürücü ... sevk ve yönetimindeki otomobilin hatalı sollama sonucu yol yapım çalışmalarının olduğu, hız yapılmasının yasak olduğu yol üzerinde, bisikleti ile devam eden ..."e arkasından hızla çarparak hayatını kaybetmesine neden olduğunu, davacılardan ..."in bu olay nedeniyle ... Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinde bypass ameliyatı geçirdiğini ayrıca şeker hastalığının ilerleyerek insülin kullanmaya başladığını, torunu olan ..."in yaşanan ölüm karşısında okul hayatını devam ettiremediğini ve 10. Sınıfta okuldan ayrıldığını, davacıların kaza nedeniyle maddi ve manevi ızdırap yaşadıklarını bu nedenlerle davacılardan ... için 30.000,00-TL, ... için 10.000,00-TL, ... için 10.000,00-TL, ... için 5.000,00-TL, ... için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; Kazada davacıların akrabası ..."in vefat ettiğini bu olaydan dolayı müvekkilinin de büyük üzüntü ve acı duyduğunu, kazanın müvekkilinin hiç bir kasıt ve kusuru olmadan gerçekleştiğini, müvekkilinin kullandığı aracın Ak Sigorta"ya sigortalı olduğunu, bu nedenle Ak Sigortaya davanın ihbar edilmesi gerektiğini, zaman aşımı itirazlarının söz konusu olduğunu, zaman aşımından dolayı davanın reddi gerektiğini, bir yıllık süre geçtikten sonra dava açıldığını ceza dosyasında yapılan araştırma neticesinde müteveffanın asli müvekkilinin tali kusurlu olduğunun belirlendiğini, olayı gören tanıkların sıcağı sıcağına ifade verdiğini kazanın oluş şeklini anlattıklarnı, manevi tazminat davasının sebepsiz zenginleşme aracı olmayacağını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların davasının kısmen kabulü ile, davacılardan ... için 15.000,00 TL, davacılardan ... için 8.000,00 TL, davacılardan ... için 8.000,00 TL, davacılardan ... için 4.000,00 TL, davacılardan ... için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 39.000,00 TL"nin 19/08/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, müteveffa ...’in “doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma” kuralını ihlal ettiği için asli kusurlu, davalının tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. ... 6.Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/961E.-2010/809K. Sayıl dosyasında ... Trafik İhtisas Dairesince verilen raporda davalı-sanığın tali kusurlu olduğunun belirtildiği, sanığın cezalandrılmasına karar verildiği ve kararın 12.07.2013 tarihinde kesinleştiği, anlaşılmaktadır. Mahkemece İTÜ Makine Mühendisi bilirkişilerden oluşan üç kişilik heyetten alınan 10.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davalının “arkadan çarpma kuralını” ihlal ettiği için %75, müteveffanın %25 oranında kusurlu olduğunu belirtmiş, Mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan rapor ile ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nce alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporları arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece; Karayolları trafik Fen Heyetinden seçilecek 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünden, dinlenilen tanık beyanları, varsa soruşturma veya kovuşturma dosyası, araçların modeli, kaza yeri ve çarpma noktaları değerlendirilmesi suretiyle gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz sebeplerinin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.