2. Ceza Dairesi 2016/18284 E. , 2017/1693 K.
"İçtihat Metni"
Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 142/1-e, 143 (2 kez), 116/1-4 (2 kez), 119/1-c (2 kez), 151/1 (2 kez) ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 5 ay 23 gün hapis (iki kez), 1 yıl 1 ay 10 gün hapis (iki kez) ve 2 ay 6 gün hapis (iki kez) cezaları ile cezalandırılmasına dair Karasu Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2015 tarihli ve 2013/292 esas, 2015/920 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, infaz savcılığınca atılı suçlardan tayin olunan hapis cezalarında 5237 sayılı kanun’un 62.maddesi uyarınca 1/6 oranında yapılan indirimlerde hesap hatası nedeniyle sanık hakkında eksik ceza tayin edildiği gerekçesiyle maddi hatanın düzeltilmesi yönünde talepte bulunulması üzerine, talebin kabulü ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 142/1-e, 143 (2 kez), 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 14 ay 20 gün (iki kez) hapis, aynı Kanun’un 116/1-4 (2 kez), 119/1-c (2 kez),62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay (iki kez) hapis ve anılan kanunun 151/1 (2 kez) ve 62.maddeleri gereğince 3 ay 10 gün (iki kez) hapis cezaları cezalandırılmasına dair aynı Mahkemenin 25/01/2016 tarihli ek kararı sonrasında, infaz savcılığınca sanık hakkında hırsızlık suçundan 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası yerine 1 yıl 14 ay 20 gün hapis cezası verilerek eksik ceza tayini edildiğinden bahisle kararın itirazen düzeltilmesi yönünde talepte bulunulması üzerine talebin kabulü ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 142/1-e, 143 (2 kez), 116/1-4 (2 kez), 119/1-c (2 kez), 151/1 (2 kez) ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 2 ay 20 gün hapis (iki kez) , 1 yıl 8 ay hapis (iki kez) ve 3 ay 10 gün hapis (iki kez) cezaları ile cezalandırılmasına dair Karasu Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2016 tarihli ve 2013/292 esas,2015/920 sayılı ek kararına sanık müdafii tarafından itiraz edilmesi üzerine, hesap hatası niteliğindeki maddi hatanın hükümlü lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gerekçesiyle itirazın kabulü ile anılan ek kararının kaldırılmasına ilişkin mercii Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/02/2016 tarihli ve 2016/302 değişik iş sayılı sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02/08/2016 gün ve 6260/2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/09/2016 gün ve 2016/331498 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/02/2014 tarihli ve 2013/12-70 esas 2014/57 sayılı kararında belirtilen “…Mahkemelerce hüküm kurulurken çeşitli hatalar yapılabildiği, örneğin zaman zaman nitelikli haller nedeniyle ceza artırılırken artırım oranlarında, bazen de sonuçlarında hatalar yapılabildiği gibi indirim nedeninin uygulanması sırasında da hesap hatası yapılarak daha az ceza tayin edildiği, hatta nitelikli hal nedeniyle cezanın artırılması yerine indirilmesi yoluna gidildiği, ilgili kanun maddesinde suç için hapis cezası ile birlikte para cezası da öngörüldüğü halde, yalnızca hapis ya da para cezasına hükmedildiği, öngörülmüş cezanın alt sınırının da altında olacak şekilde bir ceza tayin edildiği veya belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması sırasında işlem hataları yapıldığı görülmektedir. Böyle durumlarda mahkemece yapılan hataların nedeni ve niteliği göz önünde tutularak, kanun maddesinin yanlış yorumlanmasının sözkonusu olduğu hakimin takdirine bağlı ve bilinçli uygulamalardaki hata ve aykırılıkların aleyhte değiştirme yasağı kapsamında kaldığı kabul edilmelidir. Buna karşılık, cezaların belirlenmesi sırasında iradi olmaksızın ve güdülen amacın dışında yapılan basit toplama, çıkarma, çarpma ve bölme şeklinde belirtilebilecek dört işlem hataları, dosyamızda olduğu gibi çarpan ile çarpılanın belli olduğu durumlarda, çarpımda yapılan hesap hataları herkes tarafından objektif bir biçimde farkedilebilecek nitelikte maddi hatalar olarak kabul edilerek, aleyhte değiştirme yasağı kapsamında değerlendirilmemeli, sanık aleyhine temyiz bulunmayan hallerde dahi doğru uygulama yapılmak suretiyle hüküm hakimin ifadesi doğrultusunda düzeltilebilmelidir” şeklindeki ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli ve 227-228 sayılı kararında belirtilen “Esasen olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde gerçekleşmeyecek olan isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında ‘maddi yanılgı’ veya ‘yazım hatası’ diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Yargılama araçlarının belirli bir biçimde takdir edilmelerinden kaynaklanan değerlendirme hataları ise hukukî yanılgılardır. Hukukî yanılgılar, ancak başka bir merci tarafından ve yasa yolu başvurusuyla açılan bir talî muhakeme ile giderilebilir. Yargı ve kararlardaki maddî yanılgıların düzeltilmesi ise herhangi bir yöntem ve zamanla sınırlı değildir. Bu yanılgılar, bizzat bu hatayı yapan merci tarafından, kendiliğinden veya bir yasa yolu başvurusu üzerine verilen bir karardaki uyarı üzerine düzeltilebilir.” biçimindeki açıklamalar karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararları doğrultusunda hesap hatası niteliğindeki maddi hatalar neticesinde eksik ceza tayinin kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği, bu nitelikteki hataların mahallinde mahkemesince düzeltilebileceği gözetilmeksizin itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Karasu Asliye Ceza Mahkemesinin 09.07.2015 tarih ve 2013/292 E., 2015/920 K. sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;
Konutun kişilerin devamlı veya geçici olarak yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerler olduğu kabul edilmekte olup, dosya kapsamına göre şikayetçi ...’ın şantiye sorumlusu olarak çalıştığı kaba inşaatı bitmiş halde yapımı devam eden “Ekşioğlu tatil Sitesi” isimli sitede henüz fiilen oturulmadığı anlaşılmasına rağmen, ne suretle konut kabul edildiği denetime olanak sağlayacak şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yeterli olmayan gerekçe ile mahkûmiyet hükmü kurulması hususu ile aynı sitedeki elektrik kablolarına yönelik hırsızlık suçunun işlenmesi sırasında mala zarar verme suçunun ne şekilde işlendiğine ilişkin gerekçe gösterilmediği gibi, çalınmak istenen kabloların kesilmesinden ibaret eylemin, ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı halde bu suçtan da sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi hususu da belirlenmiş olup, bu yönlerden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.