Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :  Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlular vekili, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus yol ile yapılan takipte, zamanaşımı itirazında bulunmuş, mahkemece itirazın kabulüne karar verilmiştir.
T.T.K. 726 ıncı maddesinde, hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat haklarının ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrayacağı, aynı Yasa"nın 730/18. maddesinin yollamasıyla çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 662. maddesinde takip talebi ile zamanaşımının kesileceği 663.maddesinde ise zamanaşımını kesen işlem her kim hakkında vaki olmuşsa ancak ona karşı hükmün ifade edeceği düzenlemesine yer verilmiştir. Alacaklının yaptığı her takip işlemi ile zamanaşımı kesilir ve aynı miktarlı yeni zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Takip sonrası zamanaşımı süresinin işleyebilmesi için ise, takibin kesinleşmiş olması gerekir.
Somut olayda,borçlu .....’a ödeme emrinin 17.3.2010 tebliğ edildiği, 20.5.2010 itiraz tarihi itibariyle bu borçlu yönünden takip sonrası zamanaşımı süresinin dolmaması nedeniyle adı geçen hakkında itirazın reddi yerine yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.