Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/70
Karar No: 2019/518
Karar Tarihi: 02.05.2019

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/70 Esas 2019/518 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/70 E.  ,  2019/518 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “işleme esere tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 3.Fikri ve Sınai Haklar HukukMahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.09.2013 tarihli ve 2011/120 E., 2013/152 K. sayılı karar davalılar vekillerince temyizi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05.06.2014 tarihli ve 2014/3059 E., 2014/10666 K.sayılı kararı ile;
    “…Davacı vekili, davalı ..."in davacı ile çalışma ilişkisi içinde olduğunu, bu dönemde davacı firmanın üzerinde çalıştığı iş ve projelere ilişkin sır mahiyetinde olan bilgilerin 3. şahıslar tarafından bilinmemesi için gizlilik sözleşmesi imzalandığını; buna rağmen davalı ..."in davacı firmadan ayrıldıktan sonra davalı ... Yayıncılıkta çalışmaya başladığını ve davacı ile çalışan tercümanlara iş teklif ettiğini, bunun yanında yayın projesi çerçevesinde davalılardan ... ile yapılan sözleşmeyle LACAN SÖZLÜĞÜ adlı eserin tercümesinin yapılması hususunda anlaşma sağlandığını, davalı hesabına sözleşme bedeli olan 750 TL’nin ödendiğini, bir taraftan eserin tercümesini yaptıran davacının diğer taraftan eserin telif haklarını almak maksadıyla görüşmeleri yürüttüğünü, bu esnada eserin diğer davalı ... Yayınları tarafından basılarak dağıtım ve satışının yapıldığının öğrenildiğini, kitap künyesinde çeviren ... ve dizi editörü ... yazdığını, davalı ...’in söz konusu projeyi gizlilik sözleşmesine aykırı davranarak davalı ... ile uygulamaya başladığını, çeviri eser üzerindeki mali haklarının ihlali nedeniyle, FSEK m.68 gereğince 5.000,00 TL maddi tazminat ile haksız rekabet nedeniyle oluşan 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 16.922,00 TL"na yükseltmiştir.
    Davalı ...Şti. vekili, LACAN SÖZLÜĞÜ isimli eserin haklarının 16.11.2010 tarihli telif sözleşmesi ile Ellipses-Edition Marketing şirketinden her türlü Türkçe olarak yayınlanma ruhsatı verilerek satın alındığını, sözleşmenin noter kanalıyla yapıldığını, tercüme için yapılan ödeme evraklarının da bulunduğunu; dava konusu eserin tüm telif ve yayın haklarının satın alınmış olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., davacının, elindeki sözleşmesinin feshedildiğini bildiği halde bunu gizleyerek mahkemeyi yanılttığını, davacının, sözleşme ile belirlenen telif avansını dava dışı Ellipses"e ödemediğini, eseri 18 aylık süre içinde basmadığını bu hususların sözleşmenin feshi sebebi olduğunu, davalı ..."ın telif hakkını, davacı ile sözleşme iptal edildikten sonra aldığını, davalı ... ile davacı arasındaki çeviri sözleşmesinin, sözleşmelerin kitap olarak basılacağı koşulu ile kayıtlı olduğunu, yani çeviri sözleşmesinin yurt dışı telif sözleşmesine bağlı bir sözleşme olduğunu, ilki iptal edildiğinde yayınevinin çeviriyi kitap olarak basamayacağını ve çeviri üzerindeki hakkını da kaybetmiş olacağını, davacının sözleşmenin gereklerini yerine getirmeyerek söz konusu kitabı Türkçe basma hakkını tamamen kendi hatası ile kaybettiğini, davacının çeviri üzerinde hakkı olmadığından bu davayı açamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... yargılamaya katılmamıştır.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı (yayıncı) ile davalılardan Ö. Soysal (çevirmen) arasında 20.06.2009 tarihinde sözleşme imzalandığı, davacının 26.10.2009 tarihinde davalı hesabına “çeviri bedeli” olarak 750,00 TL yatırdığı, 06.03.2009 tarihli LACAN SÖZLÜĞÜ isimli kitabın tercüme ve telif sözleşmesinin davacı ile dava dışı Ellipses-Edition Marketing firması arasında imzalandığı, davacının 02.02.2009 tarihinde davalılardan ... ile “gizlilik sözleşmesi” imzaladığı, “Le Vocabulaire de Lacan” adlı felsefe sözlüğünün, davada çekişmeli kitabın orjinali olduğu, meydana getirenin hususiyetini yansıttığı, bu ürünün Fransızca"dan çevirisinin çevirmeninin hususiyetini taşıyan, FSEK md. 2 ve 6 kapsamında özgün, ilim ve edebiyat eseri niteliğinde korunması gereken bir tercüme, bir başka ifadeyle “işlenme eser” olduğu, çekişmeli bu eserin Fransızca"danTürkçe"ye davalı ... tarafından çevrildiği, o nedenle işlenme mahiyetindeki bu eserin sahipliğinin FSEK md. 6/son fıkra delaletiyle FSEK md. 8/1. hükmü uyarınca ... olduğu, davacının dava konusu eser üzerindeki Türkçe"ye çeviri şeklindeki mali hakları davalı ... Yayınlarından önce inhisari bir lisansla devraldığı, bu hususa ilişkin sözleşmenin dosya kapsamına göre çeviri tarihinde geçerli olduğu, dolayısıyla davalı ... tarafından yapılan bu çevirinin bedel karşılığı yaptırılıp mali haklarının davacı tarafından devralındığı, çeviri üzerindeki hakları davacıya daha evvel inhisari lisansla devreden mütercim ..."ın yaptığı tercümeyi davalı ... Yayıncılığa devretmesinin hukuken mümkün olmadığı, dava konusu işleme eserin mali haklarına sahip olan davacıdan izin almadan davalı ... tarafından çoğaltılıp yayınlanması eyleminin FSEK md.23 ve 24 hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, davalı ..."ın sahibi olmadığı hakları davalı ... vasıtasıyla ve teşvikiyle diğer davalıya devir etmiş gibi göstererek davalı şirketin çoğaltma ve yayma eylemlerine 818 sayılı BK 50 anlamında iştirak suretiyle birlikte gerçekleştirdikleri, eylemin işleniş biçimi, ihlal edilen hakların sayısı ve basım adedi, davalıların kusurlarının ağırlığı itibariyle bu tecavüzden dolayı davacının davalılardan FSEK m. 68 uyarınca, somut olayda kullanılan mali haklar karşılığı sözleşme yapılmış olsaydı isteyebileceği bedelin üç katını isteyebileceği ve bu miktarın ek raporda isabetli olarak 10.712,25 TL olarak belirlendiği, davacının FSEK’e göre, çekişmeli eserin manevi haklarına sahip olamayacağından manevi hakların ihlaline dayalı tazminat isteminin yasal temeli bulunmadığı, esasen davacının bu talebinin TTK’nin haksız rekabet hükümlerine dayandırıldığı, davalı ... ve Erşen"in baskı ve yayın işini yapan davalı ... Yayınları ile birlikte davacıya karşı 818 sayılı BK m. 97 vd. hükümleri ile 6762 sayılı TTK’nin haksız rekabete ilişkin 56, 57 ve 58 maddeleri uyarınca manevi tazminat sorumlulukları bulunduğu, haksız rekabetin gerçekleştirilme biçimi, davalıların kusurlarının düzeyi, tarafların ekonomik ve sosyal durumuna göre manevi tazminat tutarının 4.000,00 TL olarak belirlendiği ve davalılardan zincirleme alınmasının uygun olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, tespit edilen 3 kat telif tazminatı olan 10.712,25 TL ile takdiren 4.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin işlendiği 16.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Davalı tarafça, davacı ile “Le Vocabularie de Lacan” adlı orijinal eser üzerinde mali hak sahibi olan dava dışı Elipses-Edition Marketing şirketi arasındaki işleme hakkı da dahil olmak üzere mali hakların davacıya devrine ilişkin 06-03-2009 tarihli sözleşme koşullarının yerine getirilmemesi nedeniyle sözkonusu sözleşmenin adı geçen mali hak sahibi şirket tarafından 20/11/2010 tarihinde feshedildiği, bu nedenle davacının hak sahipliği bulunmadığından 5846 sayılı FSEK 68. maddesine dayalı dava açma ehliyetine sahip olmadığı savunulmuştur.
    Mahkemece, davacının davalılardan ... ile yaptığı 20/06/2009 tarihli çeviri sözleşmesi tarihinde geçerli bir şekilde mali hak sahibi olduğu kabul edilmişse de, dava dışı Elipses-Edition Marketing şirketi tarafından işbu davanın açılmasından önce davacıya keşide edilen ve sözleşmenin feshine dair 20/11/2010 tarihli ihtarnamenin hukuki sonuçları mahkemece tartışılmamıştır.
    Oysa, 5846 sayılı FSEK 68. maddesine dayalı dava açma hakkı ancak dava tarihinde eser üzerinde geçerli hak sahibi olan gerçek ve tüzel kişilere tanınmıştır. Somut uyuşmazlıkta, orijinal eser üzerinde mali hak sahibi olan Elipses-Edition Marketing şirketince davacıya keşide edilen 20/11/2010 tarihli fesih bildiriminin, aynı Kanun’un 58. maddesi anlamında gerçekleşen cayma hakkının kullanılması ya da 06.03.2009 tarihli devir sözleşmesi hükümleri itibariyle sözleşmeye aykırılık halinin varlığı iddiasıyla BK hükümlerine göre geçerli bir fesih niteliğinde olup olmadığı, dolayısıyla davacının 5846 sayılı FSEK 68. maddesine dayalı işbu davada aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı belirlenmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme sonucu davanın kısmen kabulü doğru görülmemiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına...”
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3’üncü maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438’inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğince direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağından davalılar ... ve ... vekillerinin duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, işleme esere tecavüz nedeniyle mali hakların ihlal edildiği iddiasına dayalı maddi ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) haksız rekabet hükümlerine dayanan manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalı ... ile müvekkilinin çalışma ilişkisi içinde olduğu dönemde müvekkili şirketin üzerinde çalıştığı iş ve projelere ilişkin sır mahiyetinde olan bilgilerin üçüncü şahıslar tarafından bilinmemesi için gizlilik sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı ..."in müvekkili şirketten ayrıldıktan ve davalı şirkette çalışmaya başladıktan sonra müvekkili şirket ile çalışan tercümanlara iş teklif ettiğini, yayın projesi çerçevesinde davalılardan ... ile yapılan sözleşmeyle “LACAN SÖZLÜĞÜ” adlı eserin tercümesinin yapılması hususunda anlaşma sağlandığını, davalı hesabına sözleşme bedeli olan 750TL’nin ödendiğini, bir taraftan eserin tercümesini yaptıran müvekkilinin diğer taraftan eserin telif haklarını almak maksadıyla görüşmeleri yürüttüğünü, bu esnada eserin diğer davalı şirket tarafından basılarak dağıtım ve satışının yapıldığının öğrenildiğini, kitap künyesinde çeviren ... ve dizi editörü ... adlarının yazdığını, davalı ...’in söz konusu projeyi gizlilik sözleşmesine aykırı davranarak davalı şirket ile uygulamaya başladığını, müvekkili şirketin çeviri eser üzerindeki mali haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (FSEK) 68. maddesi gereğince 5.000TL maddi tazminat ile haksız rekabet nedeniyle 5.000TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 16.922TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı şirket vekili, “LACAN SÖZLÜĞÜ” isimli eserin haklarının 16.11.2010 tarihli telif sözleşmesi ile Ellipses-Edition Marketing şirketinden her türlü Türkçe olarak yayınlanma ruhsatı verilerek satın alındığını, sözleşmenin noter kanalıyla yapıldığını, dava konusu eserin tüm telif ve yayın haklarının müvekkili şirket tarafından satın alınmış olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., süresi içerisinde davaya cevap vermemiş ise de, 13.05.2013 tarihli yazılı beyanında, davacının, elindeki sözleşmesinin feshedildiğini bildiği hâlde bunu gizleyerek mahkemeyi yanılttığını, sözleşme ile belirlenen telif avansını dava dışı Ellipses"e ödemediğini, eseri on sekiz aylık süre içinde basmadığını ve bu hususların sözleşmenin feshi sebebi olduğunu, davacının çeviri üzerinde hakkı olmadığından bu davayı açamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Yerel Mahkemece, dava konusu işleme eserin mali haklarına sahip olan davacıdan izin almadan davalı şirket tarafından çoğaltılıp yayınlanması eyleminin FSEK 23. ve 24. madde hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, bir başka ifadeyle davacıya ait çoğaltma ve yayma mali haklarına tecavüz oluşturduğu, davalı ..."ın sahibi olmadığı hakları davalı ... vasıtasıyla ve teşvikiyle diğer davalıya devretmiş gibi göstererek davalı şirketin çoğaltma ve yayma eylemlerini 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 50’inci maddesi anlamında iştirak suretiyle birlikte gerçekleştirdikleri, davacının FSEK’e göre, çekişmeli eserin manevi haklarına sahip olamayacağından manevi hakların ihlaline dayalı tazminatın yasal temeli bulunmadığı, bu talebinin TTK’nın haksız rekabet hükümlerine dayandırıldığı, davalı ... ve Erşen"in baskı ve yayın işini yapan davalı ... Yayınları ile birlikte davacıya karşı 818 sayılı BK’nın 97. vd. hükümleri ile 6762 sayılı TTK’nin haksız rekabete ilişkin 56., 57. ve 58. maddeleri uyarınca manevi tazminat sorumlulukları bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, tespit edilen üç kat telif tazminatı olan 10.712,25TL ile takdiren 4.000TL manevi tazminatın 16.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Davalılar vekillerinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece önceki gerekçelere ek olarak “…ısrar edilen karar gerekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, somut olayda, davalı ... tarafından basılan çekişmeli kitap örneği incelendiğinde; 2011 yılında birinci baskısının yapıldığı, kitap künyesinde ...’ın çevirmen, ...’in de dizi editörü olarak belirtildiği, kitabın yayıncısının Say Yayınları olduğu ve davacının yasal olarak işleme hakkına sahip iken davalı ..."a yaptırdığı çevirinin bire bir aynısı olduğu kuşkusuzdur. Şu hâlde “Le Vocabulaire de Lacan” adlı felsefe sözlüğünün, davada çekişmeli kitabın orjinali olduğu, meydana getirenin hususiyetini yansıttığı, Fransızca"dan Türkçe"ye davalı ... tarafından çevrildiği, o nedenle işlenme mahiyetindeki bu eserin sahipliğinin FSEK md. 6/son fıkra delaletiyle FSEK md. 8/1. hüküm uyarınca ... olduğu; ne var ki, davacının dava konusu eser üzerindeki Türkçe"ye çeviri şeklindeki mali hakları davalı ... Yayıncılıktan önce inhisari bir lisansla devraldığı, bu hususa ilişkin sözleşmenin dosya kapsamına göre çeviri tarihinde geçerli olduğu; dolayısıyla davalı ... tarafından yapılan bu çevirinin bedel karşılığı yaptırılıp mali haklarının davacı tarafından kazanıldığı; çeviri üzerindeki hakları davacıya daha evvel inhisari lisansla devreden mütercim ..."ın yaptığı tercüme üzerinde mali haklara sahip olmadığından, işleme üzerindeki mali hakları davalı ... Yayıncılığa devretmesinin veya kullandırmasının hukuken mümkün olmadığı, bu nedenle davalı ..."ın söz konusu eserin çoğaltma ve yayma haklarını FSEK 54. maddesi uyarınca iktisap etmiş sayılmasına imkân olmadığı aşikârdır…” şeklindeki açıklama ile direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı davalılar Say Yay. Dağ. Ltd. Şti., ... ve ... vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, dava dışı şirket tarafından eldeki davanın açılmasından önce davacı şirkete keşide edilen sözleşmenin feshine dair 20.11.2010 tarihli ihtarnamenin değerlendirilip davacının eldeki davada 5846 sayılı FSEK’nin 68’inci maddesine dayalı sıfatının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşme sırasında, işin esasına geçilmesinden önce mahkemece verilen ilk kararın Özel Dairece davacının 5846 sayılı FSEK’nin 68’inci maddesine dayalı eldeki davada sıfatı bulunup bulunmadığı belirlenmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine yerel mahkemece yasal olarak gerçekleştirilen çeviri (işleme), işlenen (önceki) eser ve eser sahibinin haklarından tamamen bağımsız yeni bir eser olup, üzerindeki mali hakların da davacıya ait olduğu ayrıntılı olarak açıklanmak suretiyle direnme kararı verilmiş olması karşısında, bozma gereğinin yerine getirilip getirilmediği, mahkemece direnme adı altında verilen kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, buna göre incelemenin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
    Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 06.05.2015 tarihli ve 2014/13-2172 E., 2015/1311 K. sayılı kararı).
    Somut olaya gelindiğinde, mahkemece verilen ilk kararın Özel Dairece davacının 5846 sayılı FSEK’nin 68’inci maddesine dayalı eldeki davada sıfatı bulunup bulunmadığı belirlenmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine yerel mahkemece yasal olarak gerçekleştirilen çevirinin (işleme), işlenen (önceki) eser ve eser sahibinin haklarından tamamen bağımsız yeni bir eser olup, üzerindeki mali hakların da davacıya ait olduğu ayrıntılı olarak açıklanmak suretiyle direnme kararı verilmiş olması karşısında, mahkemece bozma gereği yerine getirilerek direnme kararı verilmiştir.
    Görüldüğü üzere, mahkemece bozmadan esinlenilip gerekçesini değiştirerek veya başka bir anlatımla daha önce üzerinde durulmayan bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirilmesine yol açacak biçimde direnme kararı verilmiştir.
    Hâl böyle olunca, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.
    Bu nedenle, yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil Özel Daireye aittir.
    Sonuç itibariyle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar Say Yay. Dağ. Ltd. Şti., ... ve ... vekillerinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3’üncü maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440/III-1’inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.05.2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi