Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekilinin, dosya borcunun hesaplanarak icra mahkemesi kararı gereğince yeniden icra emri tebliği gerektiğini ve dosya borcu yasal yedi günlük sürede ödendiği halde fazla tahsil harcı ve icra vekalet ücreti hesaplandığını belirterek icra müdürlüğü işleminin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, icra emri gönderilmesi talebinin reddine ilişkin işlemin iptaline, harç ve vekalet ücretine yönelik istemin ise reddine karar verildiği görülmektedir.
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takipte, borçlunun, alacağın miktarına yönelik şikayetinin Şişli 1.İcra Mahkemesinin 09/07/2010 tarih ve 2010/979 E.-1035 K.sayılı kararı ile kabul edilerek, icra emrinin kısmen düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir. Anılan karara uygun olarak düzenlenecek icra emrinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiği mahkemenin kabulünde olduğuna göre, icra emri tebliğ edilmeden konulan hacizler de hükümsüz kalacaktır. Bu durumda, 15/07/2010 tarihinde takip kesinleşmeden ve geçerli haciz uygulanmadan yapılan ödeme nedeniyle, 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 21.maddesi gereğince bir sayılı tarifenin B-1/3-a maddesindeki oranlar uygulanarak tahsil harcı, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/5 maddesi gereğince de vekalet ücreti hesaplanması gerekmektedir.
O halde, mahkemece, tahsil harcı ve vekalet ücretine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, karar içinde çelişki yaratacak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.