14. Hukuk Dairesi 2015/2757 E. , 2017/2380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.09.2009 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; karar verilmesine yer olmadığına, davanın reddine dair verilen 10.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin mirasbırakanı Mehmet Hakan Sözeri’nin 09.10.2007"de evli ve çocuksuz olarak vefat ettiğini, geride yasal mirasçısı olarak eşi ... kaldığını, annesi ....’ın da daha sonra 07.04.2009 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın ölüm tarihinde terekesinin borca batık olduğunu, bu sebeple sonradan ölen annesi ...."ın da mirası reddetmiş sayıldığını ileri sürerek mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile muris ...’nin ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine, davacı tarafın borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar...AŞ ile ... tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04.03.2013 tarihli, 2013/3521-5503 E-K sayılı ilamıyla “...Mirasbırakanın annesi, sağlığında yasal süresi içinde ret hakkını kullanmamakla, mirası kayıtsız şartsız kazanmış sayılır. (TMK: m. 610/1) Bu bakımdan onun halefi sıfatıyla davacının sonradan ölen annesi bakımından da hükmen ret kararı verilmesi yönündeki isteği kabul edilemez. Bu sebeple sonradan ölen anne ... bakımından isteğin açıklanan sebeple reddine karar verilmesi gerekir...Davacının, mirasbırakanın ölümünden bir gün sonra mirasbırakanın Memorial Hastanesine olan borcununun bir miktarını, kendisinin eski yönetim kurulu üyesi, eşi Nazmi"nin de ortağı olduğu... Denizcilik A.Ş."nin bütçesinden para transferi yapmak suretiyle ödediği anlaşılmaktadır. Terekenin borcunun tamamının ya da bir kısmının, mirasçılardan biri tarafından ödenmiş olması, borcun kabul edildiği anlamına gelir. Borcu kabul etmiş olan mirasçının ise, hükmen redden yararlanmak amacıyla terekenin borca batık olduğunu ileri sürme hakkı bulunmamaktadır. Bu bakımından davacının kendi miras hakkıyla ilgili talebinin de açıklanan bu sebeple reddine karar verilmelidir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalılardan... Varlık bakımından davanın esası hakkında karar verilmesine gerek ve yer olmadığına, diğer davalı ile ilgili davanın reddine, davalılardan... Varlık A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınmasına, bu davalıya verilmesine, davalılardan ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren hesaplanan 26.822,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınmasına, bu davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Müteveffanın vefatı anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteği, bir eda davası niteliğinde olmayıp, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek kalmaksızın, kanundan dolayı mirasın reddedilmiş sayılması (TMK.m.584/2) sonucunu hasıl eden, "mirasçılar, mirabırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereği kazanırlar" yönündeki (TKM.m.539/1, TMK.m.599/1) yasal kuralın istisnasını oluşturan bir hukuki durumun saptanmasına yönelik dava türüdür. Bu niteliği gereğince maktu harca tabidir ve kabul veya reddi halinde de maktu vekalet ücretine hükmedilir.
Davalı ... yönünden dava reddedildiğine göre, bu davalı yararına maktu vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması ve davacı vekili ile davalılardan ... vekilinin, birlikte sundukları 20.08.2013 tarihli dilekçeleri ile karşılıklı olarak davalarını geri aldıklarını, müvekkilleri adına masraf ve vekalet ücreti talep etmediklerini belirtmelerine rağmen, mahkemece davalı ...Ş yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.