Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular . …Ltd.Şti ve E. F.A. vekilinin, takip konusu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı ve çekteki ciro silsilesinde kopukluk bulunduğundan bahisle takibin iptalini istediği,  mahkemece, dava takipsiz bırakıldığından bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve daha sonrada davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunun yasal dayanağı İİK. nun 170/a maddesidir.  Bu maddedeki düzenleme ise şikayet olup, şikayet hakkında İİK.nun 18. maddesi hükümlerinin uygulanması gerekir. Anılan madde; "aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır, gelmeseler bile gereken kararı verir" yasal düzenlemesini içermektedir.
O halde, mahkemece borçlunun şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,  İİK. nun 18.maddesindeki yasal düzenlemeye rağmen HUMK. nun 409. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması" ve ikinci aşama olarak da, "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.