Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9671
Karar No: 2021/2136
Karar Tarihi: 01.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9671 Esas 2021/2136 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir trafik kazası sonucunda yaralanmış ve maddi tazminat istemişti. Mahkeme ise davacının yaptığı mesleği dikkate alarak ekonomik geleceğinin sarsılmadığına karar vererek davanın reddine hükmetmişti. Ancak temyiz davası sonucu Yargıtay, davacının öğrenim aldığı bölüm, kazanın nedeni ve yaralanma şekli gibi faktörleri dikkate alarak ekonomik geleceğinin sarsılmış olma ihtimalinin araştırılması gerektiği kararına vardı. Bu nedenle davanın yeniden görülmesi gerektiği belirtildi.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu’nun 46. maddesi (TBK m. 54): Vücut bütünlüğünün ihlali halinde malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalma ve maddi zararların tazminini düzenler.
- BK m. 46/I: Vücut bütünlüğünün ihlali halinde muhtemel zararların türlerini masraflar, çalışma gücünün kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar olarak belirler.
4. Hukuk Dairesi         2021/9671 E.  ,  2021/2136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/01/2013 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; davalı ... şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, dava dışı ...’ın sevk ve idaresindeki müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu aracın tek taraflı trafik kazası neticesinde müvekkilinin yüzünde ve elinde sabit iz bırakacak şekilde yaralandığını belirterek iktisadi geleceğinin sarsılmış olmasından dolayı maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 28.02.2014 tarihli raporu ile meydana gelen kaza nedeniyle davacının yaralanmasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiği ve sürekli maluliyet tayini olmadığına ilişkin raporu doğrultusunda davacının bedensel zarara yönelik talebinin subüt bulmadığı, davacının yapmış olduğu meslekte göz önünde bulundurulduğunda ekonomik geleceğinin sarsılmasından söz edilemeyeceği, davacı tarafın açıkça estetik operasyona ilişkin bir talebi de bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince davacının uğradığını iddia ettiği cismani zararların tazminine ilişkin olup, sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
    Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar BK m. 46/I’de “iktisaden mahrum kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zararlar” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması
    nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir.
    Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır. Hatta bu kişiler ihlâl fiili neticesinde işlerinden tamamen de çıkarılabilirler.
    Vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılması özellikle mesleği nedeniyle bazı kişiler bakımından ayrıca önem arz etmektedir. Örneğin,vücut bütünlüğü ihlâl edilen bir sinema sanatçısının, halkla ilişkiler bölümünde çalışan bir kişinin yüzünde sabit bir iz kalması bu kişilerin çalışma güçlerinde fiilen bir eksiklik meydana getirmemekle birlikte iş bulmalarını imkânsızlaştırabilecek, zorlaştırabilecek ya da kariyer olarak yükselmelerine engel olabilecektir. Bu gibi durumlarda zarar gören ekonomik geleceği sarsılarak zarara uğratılmış olur (Oğuzman Kemal/Öz Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. B, İstanbul 2009, s. 562).
    Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin okul öncesi öğretmenliği mezunu olduğu, bu meslek dalında yüz güzelliğinin önemli olduğunu, müvekkilinin yüzünde meydana gelen bu iz mesleğinin icrasına engel nitelikte olmasa da mesleğinin icra etmekte engel teşkil ettiğini, ekonomik geleceğinin bu nedenle sarsıldığını beyan etmek suretiyle, ekonomik geleceğinin sarsılması nedeni ile maddi tazminat talep etmiş, mahkemece bu hususlarda araştırma ve inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile davacının yoksun kaldığı ekonomik geleceği nedeniyle uğradığı bir zarar söz konusu olmadığı gerekçesi ile maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından davacının Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Çocuk Gelişimi bölümünden mezun olduğu anlaşılmaktadır. Kaza nedeni ile yaşadığı travma, yaralanma bölgeleri ve şekli, bu hali ile öğrenim gördüğü bölüm dikkate alındığında davacının ekonomik geleceğinin sarsılmış olma ihtimalinin daha detaylı olarak araştırılması ve bu yöndeki olumlu/olumsuz kararın yeterli gerekçeler ile verilmesi gereklidir.
    Şu durumda mahkemece yapılacak iş, davacının kaza tarihinde çalışıp çalışmadığı belirlendikten sonra, yüzünde sabit iz oluştuğuna ilişkin iddiasına yönelik Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan, davacı bizzat hazır edilerek yeni ve denetime uygun bir rapor alınarak, daha sonra yüzde sabit izin tespiti halinde, davacının yaşı, medeni hali, sosyal durumu ve mesleği dikkate alınmak suretiyle, davacının varsa yaralanması nedeni ile ekonomik geleceğin sarsılması sonucu oluşan zararın uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 01/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi