9. Hukuk Dairesi 2014/38005 E. , 2016/13621 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, ücret, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07/06/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, 21/09/2011 - 31/07/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile aylık net 15.000 USD (Amerikan Doları) ücret ve üç ayda bir ödenecek birer maaş ek ücretle çalıştığını, ... nezdinde işe girişinin yapılmadığını, iş akdinin haksız olarak fesih edildiğini, fesih tarihine kadar kendisine ve eşine ait hesaplara toplam 135.000 USD ücret ödemesi yapıldığını, 2011 Eylül ayından 10 günlük ücretinin, 2011 Ekim ayına ait ücretinin, 2011 Kasım ayına ait 19 günlük ücretinin, ilk altı ayda ödenmesi gereken 2 aylık net ücretten 1 aylık net ücretin ve 2012 Temmuz ayına ait 12 günlük ücretinin ödenmediğini; ayrıca fazla çalışma yapmasına karşın ücretlerinin de ödenmediğini ileri sürerek; bakiye ücret ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının ücretinin 15.000 USD olduğu konusunda çekişme bulunmadığını, ücret bilindiği için davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının dava dışı ... ait ve müvekkillerinin denetim ve proje yönetimi işlerini yaptığı ..."taki şubede şube ve proje müdürü olarak çalıştığını, müvekkileri ile dava dışı ... arasındaki sözleşmenin 23/07/2012 tarihinde sona erdirildiğini, sözleşme ilişkisi sona erince davacının değerlendirebileceği bir pozisyon olmadığından iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının ..."taki işyerinin bütününü sevk ve idare etme yetkisi bulunduğunu, bu sebeple fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağını, davacının ..."taki işine 19/11/2011 tarihinde başladığını, iddia ettiği 21/09/2011 tarihinde sözleşmenin imzalandığını ancak bu tarihte hemen işe başlamadığını, hizmet sözleşmesinde de şantiyeye gidiş tarihinde sözleşmenin yürürlüğe gireceğinin açıkça belirlendiğini, davacının bakiye ücret alacağı bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacının ücret alacağı bulunup bulunmadığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı, 21.09.2011 tarihinde çalışmaya başladığını aylık ücretinin net 15.000 USD olduğunu ayrıca üç ayda bir 1 maaş ek ücret ödendiğini, iş sözleşmesi feshedilene kadar toplamda 135.000 USD ödeme yapıldığını ancak ücretinin ödenmediği dönemler bulunduğunu ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur.
Davalı ise iş sözleşmesinin 21.09.2011 tarihinde imzalanmasına karşın, davacının ..."taki şantiyede 19.11.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, kaldı ki iş sözleşmesinde davacının ..."taki şantiyeye intikalinden sonra sözleşmenin yürürlüğe gireceğinin belirtildiğini ve davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunmuş ve talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının 19.11.2011 tarihinde işe başladığı gerekçesi ile ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
Çalışma olgusunu ispat yükü işçiye, ücretinin ödendiğini ispat yükü ise işverene aittir. Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Dosya içerisinde yer alan 21.09.2011 tarihli iş sözleşmesi incelendiğinde, davacının el yazısı ile sözleşmenin ..."taki şantiyeye intikali ile başlayacağını belirterek imzaladığı görülmektedir.
Her ne kadar davacı sözleşmenin imzaladığı tarihte çalışmaya başladığını iddia emiş ise de çalışma olgusunu ispat yükü işçiye ait olup, davacı işçi sözleşme tarihi itibari ile çalışmaya başladığını ispat edememiştir.
Mahkemece de yerinde gerekçelerle davacının 19.11.2011 tarihinde işe başladığı kabul edilmiş ise de alacağın bu nedenle reddine karar verilmesi hatalıdır. Zira, ücretin ödendiğini ispat yükü işverene ait olup, dosya içersindeki ödeme belgelerinden davalı işverence davacıya toplamda 135.000 USD ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının 19.11.2011 tarihinden iş sözleşmesi feshedildiği 31.07.2012 tarihine kadar hakettiği toplam ücret miktarı 156.000 USD olup, bakiye 21.000 USD alacağı bulunduğu ortadadır. İşverence bu ücretin ödendiği de ispatlanamamıştır.
Bu nedenle 21.000 USD ücret alacağının hüküm altına alınması gerekirken talebin reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.350.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....