9. Hukuk Dairesi 2014/37564 E. , 2016/13613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07/06/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı şirketin kurucusu olduğu ...nde 1999 - 2000 yılları arasında çalıştığını, askerden döndükten kısa bir süre sonra davalı şirkette imalat bölümünde çalışmaya başladığını, son ücretinin 3.500,00 TL olduğunu, bu çalışmasının aralıksız 07.06.2012 tarihine kadar devam ettiğini, davalı şirket ile müvekkili arasında işçilik alacaklarının ödenmemesi ve sigorta primlerinin düşük gösterilmesi nedeniyle dönem dönem sıkıntılar yaşandığını, iş sözleşmesinin sona erdirilmesinden kısa bir süre önce bu doğrultudaki taleplerini yenilediğini ve bunun üzerine iş sözleşmesinin işveren tarafından sona erdirildiğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının, 2004 yılından itibaren müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, müvekkili şirkette işe başlayan her işçinin girdiği gün sigorta girişi yapıldığını, davacının 2012 Haziran ayının başında işten ayrılmak istediğini müvekkil şirkete bildirdiğini, müvekkili şirketin de davacının uzun yıllardır vermiş olduğu hizmetin hatırına kendisine toplamda 20.603,82 TL ödeme yaptığını, müvekkili şirketin iyi niyetle yaptığı ödemeye rağmen davacı işçinin işbu davayı ikame etmesinin kötü niyetini açıkça ortaya koyduğunu, fazla çalışma olması durumunda da müvekkili şirket tarafından fazla mesai ücretlerinin ödendiğini, davacının resmi tatillerde hiçbir zaman çalışmadığını, belirtilen son ücret miktarını kabul etmediklerini, davacı işçinin mesai saatlerini düzenleyebilecek bir konumda olduğundan fazla mesaiye hak kazanmasının mümkün olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmeisni istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflar vekilleri temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı hafta tatili günlerinde çalıştığını iddia ederek alacak talebinde bulunmuş olup, bu iddiasını ispat için tanık deliline dayanmıştır.
Davalı tanıklarının beyanlarından, davacının hafta tatili günlerinde çalışmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tanıkları ise davacının haftanın 6 günü çalıştığını, ara sıra ayda 2 pazar günü geldiğini bildirmişlerdir. Bu beyanlar davacının hafta tatillerinde çalıştığını ispata yeterli değildir. Bu nedenle hafta tatili talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
3- Somut uyuşmazlıkta; davacı fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, %70 hakkaniyet indirimi yapılarak söz konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır.
Tanık beyanları ile ispatlanan fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarından taktiri indirim yapılması yerinde ise de %70 oranındaki indirim hakkın özünü etkileyecek nitelikte çok fahiştir.
Daha makul bir oranda taktiri indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....