Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
HUMK’nun 74.maddesi hükmüne göre hakim, tarafların iddia ve savunmaları (talepleri) ile bağlı olup Talepten fazlaya hükmedemez. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; “24.06.2010 tarihli icra müdürlüğü kararının şikayeten kaldırılmasına; haciz tutanağında yapılan teslim ve bilirkişi incelemesi işlemlerinin tümünün iptaline; bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise resmi bilirkişilerce inceleme yapıldıktan sonra taraflarına teslim ve tesciline” karar verilmesini istemiştir. Yani borçlunun şikayetinin konusu (talebi); 24.06.2010 tarihli icra müdürlüğü kararı ve haciz tutanağında yapılan teslim ve bilirkişi incelemesi işlemidir. Bu durumda mahkemece talep aşılarak borçluya örnek 4-5 no’lu icra emri gönderilmesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan alacaklının ilama konu aracın borçluya teslimi için icra müdürlüğünden talepte bulunmasında ve adı geçene muhtıra tebliğ edilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemece alacaklı tarafından icra müdürlüğüne teslim edilen aracın borçlunun şikayeti de değerlendirilerek ilama konu araçla aynı araç olup olmadığı ve dolayısıyla teslim işleminin ilama uygun olarak yapılıp yapılmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar  verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.