15. Ceza Dairesi 2017/34201 E. , 2019/2753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 43/1, 62, 52/2. maddeler gereğince
mahkumiyet (ayrı ayrı)
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar ... ve Süleyman Aşçı’nın mahkumiyetine ilişkin Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/02/2009 tarih, 2007/1100; 2009/78 E.-K. sayılı kararı aleyhine sanıklar müdafiilerinin vaki temyiz istemi üzerine onama talebine dayanılarak dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/85859 sayılı tebliğnamesiyle dairemize geldiği, Dairemizin 18/11/2013 tarih, 2012/9895; 2013/17635 E. K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmesinden sonra mahkemece bozmaya uyulmayarak daha önceki kararında direnildiği, dosyanın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanun’un 02.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle anılan kanunun 36. maddesiyle değişik 5271 Sayılı CMK’nın 307.maddesi uyarınca dairemize gönderildiği anlaşılmakla; dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesince 14/05/2014 tarih ve 2013/854; 2014/294 E. K. sayılı direnme kararı yerinde olduğundan KABULÜNE,
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... Aşçı hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıkların, katılan ... Altın Pazarlama ve Dağıtım Anonim Şirketi"nin Kayseri Satış Temsilciliği"nde, şirketin Jival isimli markasının Kayseri ve çevre illerinde satışında görevli oldukları, katılan şirketten teslim aldıkları işlenmiş 25 kg altını, değişik zamanlarda ve bir yıllık süre içinde eritip, elde ettikleri has altını da Damla Sarraf isimli işyerine satarak parasını harcadıkları, sanıkların, durumun anlaşılmasını engellemek için de esnaflarla gerçekte alışveriş yapılmış gibi sahte faturalar düzenledikleri, böylece sanıkların, görevleri nedeniyle kendilerine teslim edilen eşyaları elden çıkartıp parasını şirkete vermeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafiilerinin sari temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.