15. Ceza Dairesi 2018/3681 E. , 2019/2722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, (nitelikli zimmet), değişen suç vasfına göre nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-e-son, 43, 62/1, 52/2-4, 53 ve 63. maddeleri ile 204/2, 43, 62/1, 53 ve 63. maddeleri gereğince mahkumiyet,
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."in suç tarihinde SGK Diyarbakır İl Müdürlüğünde çalıştığı, sanığın şahıslara verilecek paralara ilişkin zimmet defteri tuttuğu, ödeme makbuzlarını yazdığı, düzenlediği bu makbuzlar üzerinde bulunması gereken yetkili imzaları, makbuzları dolaştırmak suretiyle yetkililere tamamlattırdığı, tamamlanan bu makbuzları veznedar olarak görev yapan, hakkında ölümü nedeniyle takipsizlik kararı verilen diğer sanık Siraç Esmer"e götürdüğü ve paraların tahsil edildiği, zimmet defterinin günlük sayfasının son kısmına sanıklar tarafından mutabakat yapıldığına dair şerh düşüldüğü ve imzalandığı, zimmet defterinin günlük sayfasının kapanışının ilk ay içinde sanıkların yanında müdür yardımcısı ve muhasebeci tarafından da imzalandığı ve usulüne uygun kayıt yapıldığı, ancak sonrasında yalnızca sanıklar tarafından imzalandığı yani mutabakatın şefler tarafından imzalanmamış olduğu ve sadece toplam hasta sayısı üzerinden, isim karşılaştırması olmaksızın yapıldığı, aynı şahıslara birden fazla ödemede bulunulduğu, ödeme yapılan şahısların isimlerinin zimmet defteri ve ödeme belgeleri üzerinde birbirini tutmadıkları, imzasız ödeme makbuzlarının olduğu, zimmet defterinde kayıtlı olan isimler dışında ilgisi olmayan kişilere ödemeler yapıldığı, ödemesi yapılan bazı faturaların ise kurum içinde bulunamadığı, ödemesi gerçekleştirilen faturaların üzerine tediye kaşesi basılmadığı ve mucipler üzerine tarih, sayı ve sigortalı imzası alınmadığı, bazı ödemelerin hak sahibine yapılmış gibi gösterilmesine rağmen yapılmadığı, hatta bazen mükerrir olarak yapıldığı görülen ödemelerin de yapılmadığının tespit edildiği, 07/08/2008 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre, sanıkların düzenledikleri ödeme belgeleri ile yaptıkları ödemelerde, 8 kişiye fatura olmasına rağmen mucip olmadan 900,00 TL, 62 kişiye mucip olmasına rağmen zimmet defterinde olmadan 4.479,00 TL, 94 kişiye mucip olmasına rağmen fatura olmadan 7.129,97 TL ödemede bulunarak toplam 12.509,92 TL katılan kurum parasını uhdelerine geçirdiklerinin belirtildiği, bu surette sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
Mahkemece dosyadaki bilgi belgeler, sanık savunması, katılanın iddialarıyla birlikte karar yerinde tartışılıp, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak gerekçelendirilmek suretiyle hüküm kurulduğundan, tebliğnamedeki kararın yeterli gerekçe içermediği şeklindeki bozma isteyen düşünce ile sonuca etkili görülmediğinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 2006/25238 soruşturma no’lu dosyanın getirilmediği ve eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan bahisle bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.
1)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Katılan beyanları, sanık savunması, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; sanığın üzerine atılı kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-e son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle eksik adli para cezası tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kamu görevlisinin nitelikli dolandırıcılık suçunu 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkisini kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında, bu suçla ilgili olarak aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; ayrıca, “sanığın sahip olduğu memuriyet yetkisini kötüye kullanmak suretiyle işlediği suç nedeniyle cezanın infazından sonra başlamak üzere 4 yıl 2 ay süreyle 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesinde belirtilen bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten ve memuriyet yetkilerini kullanmaktan yasaklanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
a-Suça konu evraklarda yapılan sahteciliğin iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, suça konu evrakların duruşmaya getirtilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme sonucu sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
b-Kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkisini kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında, bu suçla ilgili olarak aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.