Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4375
Karar No: 2017/13578
Karar Tarihi: 13.12.2017

un sübutuna etki edeceği muhakkak olan bir delil toplanmadan" hazırlanan iddianamenin iade edilmesi gerekir - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/4375 Esas 2017/13578 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2017/4375 E.  ,  2017/13578 K.

    "İçtihat Metni"

    Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Niğde Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11/04/2017 tarihli ve 2016/7606 soruşturma, 2017/994 esas, 2017/748 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 174/1-c maddesi uyarınca iadesine dair Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/04/2017 tarihli ve 2017/135 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/04/2017 tarihli ve 2017/549 değişik işsayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/09/2017 gün ve 5673/2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/10/2017 gün ve 2017/55937 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, mahkemesince 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 168/5. maddesi uyarınca katılan kurumun uğradığı zararın ödenmesine ilişkin bildirim yapılarak sanığa dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 05/07/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un 83. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 163. maddesine; “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” şeklinde 3. fıkra eklenmiş, aynı Kanunun 84. maddesiyle de, TCK"nun 168. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve karşılıksız yararlanma” ibaresi madde metninden çıkarılarak, maddeye "Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz” şeklindeki beşinci fıkra ilave edildiği, yapılan değişiklikle karşılıksız yararlanma suçunu işleyen fail hakkında, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı soruşturma tamamlamadan önce gidermesi halinde kamu davası açılmayacağı şeklinde bir düzenleme getirilmiş ise de, Cumhuriyet savcılığınca bu hususun faile hatırlatılması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 174/1-c bendinde iddianamenin iadesi sebebi olarak ön ödemeye veya uzlaşmaya tabi suçlarda, ödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen iddianamenin iadesine karar verileceğinin hüküm altına alındığı, bu durumun Cumhuriyet savcısına bir yükümlülük getirdiğinde şüphe bulunmadığı, ancak etkin pişmanlık hükümlerinin soruşturma aşamasında uygulanması bakımından Cumhuriyet savcısının şüpheliye bu hususu hatırlatmasının gerekmediği, zira 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 4. maddesinde yer alan “ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.” hükmü nazara alındığında, Cumhuriyet savcısının yapacağı araştırmanın sadece zararın giderilip giderilmediği yönünde olacağı, nitekim dosya kapsamına göre .... Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin cevabi yazısı ile şüpheli tarafından zararın tamamen tazmin edilmediğinin bildirildiği anlaşıldığından, iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesindeisabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    5271 sayılı CMK’nın 160/2. maddesi hükmü ile; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcılarına şüphelinin lehine olan delilleri (de) toplama ve şüphelinin haklarını koruma yükümlülüğü getirilmiş, ayrıca aynı Kanun’un 170 ve 174. madde hükümleri ile iddianamenin iadesi kurumuna yer verilmiştir. CMK"nın 174. maddesinin 1. fıkrasının b) bendi hükmüne göre de "Suçun sübutuna etki edeceği muhakkak olan bir delil toplanmadan" hazırlanan iddianamenin iade edilmesi gerekir.
    Karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK"nın 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda şikayetçi kurumun uğradığı zararın, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarın ödenmesi halinde şüpheli hakkında kamu davası açılamaz. Maddede bahsedilen zarar, vergisiz ve cezasız miktardır, uğranılan vergisiz ve cezasız zarar miktarının tesbiti amacıyla keşif yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığınca CMK"nın 83 ve 162. maddelerine istinaden Sulh Ceza Hakimliğinden talepte bulunulması, dosya içeriğindeki delillere göre karşılıksız yararlanma suçunun oluştuğu kanaatine varıldığı takdirde şüphelinin TCK"nın 168/5. fıkrasında düzenlenen yasal imkandan faydalanabilmesi, bu hususun bir dava şartı olduğu ve CMK"nın 174 ve 223/8. maddeleri gereğince işlem yapılmasına da yol açabileceği değerlendirilerek şüpheliye belirlenen vergisiz ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirilip, makul bir süre tanınması, soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde dava açılması gerektiği gözetilmelidir.
    İnceleme konusu somut olayda; şikâyetçi kurumun şüpheliden talep ettiği miktar, 19.09.2013 tarihinden tutanak tarihine kadar hesaplanan (gecikme faizi ile birlikte) toplam 5.328,40 Türk Lirasıdır. TCK’nın 168/5. maddesine göre, ödenmesi halinde şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmesi sonucunu doğuracak olan, normal tarifeye göre vergisiz ve cezasız gerçek zarar miktarı tespit edilip, şüphelinin bu miktarı şikâyetçi kuruma ödemesi halinde hakkında dava açılmayacağına dair bir bildirimde bulunulmamıştır. Bu sebeple iddianamenin iadesi ve itiraz merciince yazılı gerekçelerle itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, (NİĞDE) 1. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen, 25.04.2017 gün ve 2017/549 D. İş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi