11. Hukuk Dairesi 2016/1822 E. , 2017/7349 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/05/2014 tarih ve 2010/840-2014/305 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili, ihbar olunan vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin 20/1 oranda pay sahibi olduğunu, diğer şirket ortağının şirket müdürünü ikna edip müvekkilini şirketten uzaklaştırdığını, benzer problemlerin olduğu ortak olunan şirketlerin mali açıdan öz sermayelerini yitirip yasal yükümlülüklerini yerine getiremeyecek durumda olduklarını, bankalardan aldıkları kredi borçlarını ödeyemeyerek temerrüde düştüklerini, ortaklar arasında güven ve işbirliğinin tükendiğini, muhip sebeplerin olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin kayyum eliyle yönetilmesini, fesih ve tasfiyesini, tasfiye sonunda akçalı hak doğduğu takdirde müvekkili payına düşecek artık payın hükmen tahsilini talep ve dava etmiş; birleşen davada ise dürüstlük ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı vekili, müvekkilinin aile şirketi olduğunu, ... Şirketler Grubu şirketlerinde olumsuzluklar yaşandığını, davacının aile bireylerinin ticari faaliyetlerini zedeleyerek bazı mal varlıklarını kendisine mal ettiğini, başka bir şirket kurarak haklarını zedelediğini, müvekkilinin bankadan aldığı kredileri ödemede temerrüde düşmediğini, asılsız ihbar nedeniyle icra takipleri başladığını savunarak davanın reddini istemiş; birleşen davada ise, davalılardan Alaattin Türkoğlu"nun şirket yöneticisi olduğu sırada bir kısım malları muvazaalı işlemlerle kendi hesabına ve kurduğu davalı şirkete aktardığını, bu malların tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 TL"nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada şirket ortaklarının ve müdürünün kardeş oldukları, uzun süredir anlaşmadıkları, bazı hususları ceza soruşturmasına konu ettikleri, şirketin gayrifaal olup kredi borçlarını ödemeyemediği; devamlı olarak zarar edip mali durumunun kötüleştiği, ortakları arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunduğu ve güven duygusunun zedelendiği, ortakların sermaye payı reel değerleri bulunmadığından şirket ortağının payının tespiti ile ortaklıktan çıkarılamayacağı gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, resen tasfiye memuru atanmasına, şirket unvanına tasfiye halinde ibaresinin eklenmesine, birleşen davada ise, davacının ticari şirket olup adli yardımdan yararlanacak kişilerden olmadığı, haklılığı dava başında anlaşılamadığından adli yardım talebinin reddedildiği, davacıya harç ve gider avansını yatırması için iki haftalık süre verildiği halde yatırılmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı/ birleşen davada davacı vekili, ihbar olunan vekili temyiz etmiştir.
1- Asıl davada davalı/birleşen davada davacı... Demir San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve ihbar olunan vekili, temyiz harç ve giderleri yönünden adli yardım talebinde bulunmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 448. maddesi hükmü nazara alındığında, asıl davada davalı/birleşen davada davacı... Demir San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin adli yardım talebi bakımından öncelikle yapılan incelemede, 6100 sayılı HMK’nın konuyla ilgili ve emredici nitelikteki 336/2. maddesi hükmünün hilafına, adli yardım talebine ilişkin dilekçesi ekinde talebini haklı gösterecek hiçbir bilgi ve belgeye yer verilmediği, ihbar olunan yönünden ise, muhtarlıktan alınan fakirlik belgesini sunduğu, ancak temyiz harç ve giderlerinin adli yardım gerektirecek miktarda bulunmadığı anlaşıldığından asıl davada davalı/birleşen davada davacı... Demir San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve ihbar olunan vekilinin kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım talebinin HMK’nın 337/2. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dairemizce asıl davada davalı/birleşen davada davacı ... Demir San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve ihbar olunan vekilinin adli yardım talebinin reddine karar verildiğinden, bu kez mahkemece asıl davada davalı/birleşen davada davacı... Demir San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve ihbar olunan vekiline adli yardım talebinin reddedildiğinin bildirilmesi, itiraz edilmediği taktirde, 1086 sayılı HUMK"un 5236 sayılı Kanun ile değişik 432. maddesi yollaması ile 426/D maddesi uyarınca peşin temyiz harcının ve dosyanın Yargıtay"a sevki giderinin ikmali için HUMK"un anılan hükümleri uyarınca gerekli meşruhatı taşıyan davetiyenin usulüne uygun bir şekilde adı geçenler vekillerine tebliği ve sonucuna göre işlem yapılması, Dairemizce verilen adli yardım talebinin reddine ilişkin karara itiraz edildiği taktirde, 11.04.2013 tarih 6459 sayılı Yasa"nın 23. maddesi ile değişik HMK"nın 337/2. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğinden dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı/birleşen davada davacı... Demir San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve ihbar olunan vekilinin kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemece Dairemizin adli yardım talebinin reddi kararının mümeyyiz asıl davada davalı/birleşen davada davacı... Demir San. Tic. Ltd. Şti. vekiline ve ihbar olunan vekiline tebliği ve sonucuna göre işlem yapmak üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.