MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 62, 53, 51 maddeleri gereği mahkumiyet


Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Müşteki ..."in 2012 yılı Haziran ayı içerisinde senet alacaklısı olarak avukata ihtiyaç duyması sonucu kendisini Avukat ... olarak tanıtan sanık ... ile anlaştığı, sanığın müştekiye senet ile ilgili takip esnasında geçici teminat olarak yatırılmak üzere 13.200 TL para gerektiğini 15-20 gün sonra parayı geri alabileceğini söylediği, müştekinin de buna inanarak sanığa elden 13.200 TL parayı verdiği, müştekinin sonradan sanığın avukat olmadığını öğrendiği, sanığın müştekiden almış olduğu 13200 TL paranın 6000 TL"sini iade ettiği ancak müştekinin kısmi ödemeye muvafakat etmediği, sanığın bu şekilde üzerine yüklenen dolandırıcılık suçunu işlediği, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı anlaşılmakla, avukatın TCK’nun 6/c ve TCK 158/1-L kapsamında kamu görevlisi olmaması sebebi ile bu husustan bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir, mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak,
1-12/11/2012 tarihli ilk hükümde sanık hakkında TCK 157. madde hükmüne göre hapis cezasının yanında para cezasına da hükmedilmesi gerekirken para cezası hükmedilmememiş olması ile sonuç olarak 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi ve bu hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi yani aleyhe temyiz bulunmaması karşısında 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gereğince sanık yönünden kazanılmış hak teşkil oluşturması ve aleyhe bozma yasağına rağmen, sanık aleyhine hüküm doğuracak şekilde bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda, sanığın para cezası yönünden kazanılmış hakkının olduğu gözardı edilerek 10 ay hapis cezasının yanında 500,00 TL Adli para cezasına hükmedilmek sureti ile aleyhe bozma yasağına aykırı hüküm kurulması,

2-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı kanunun 53/1. maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; Fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının "....ve 25 gün adli para cezasına", "günlüğü 20 TL den 500 TL adli para cezası ile hükmedilmesi‘’ kısımlarının ve ‘’sanık hakkında TCK 53/1, 2, 3. maddelerininin uygulanmasına" kısımlarının kaldırılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.