Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6373
Karar No: 2021/2045
Karar Tarihi: 25.01.2021

Hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/6373 Esas 2021/2045 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın hakaret suçundan cezalandırılması kararlaştırılmıştır. Ancak, başka suçtan hükümlü olan sanığın savunma hakkının kısıtlandığı, suç tarihine yanlış bir tarihin yazıldığı ve basit yargılama usulünün uygulanması hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Hakaret suçu için, kişilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgunun isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kamu görevlilerine karşı yapılmış hakaret içerikli ifadelerin, kamuoyunun güvenini ortadan kaldırmaya yönelik gerçek bir tehlike oluşturup oluşturmadığı AİHM tarafından incelenebileceği ifade edilmiştir. Kanun maddelerine değinilirse: TCK’nın 58. maddesi (tekerrür), TCK’nın 125. maddesi (hakaret), CMK'nın 191/1. maddesi (durumun okunmadan duruşmaya başlanması), CMK’nın 232/2 maddesi (kararda suç tarihinin yanlış yazılması), 5271 sayılı CMK\"nın 193 ve 196. maddeleri (savunma hakkının kısıtlanması), 5271 sayılı CMK\"nın 251. maddesi (basit yargılama usulü), 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi (basit yargılama usulü), Anayasa'nın 38. maddesi (kanunlar önünde eşitlik ilkesi).
4. Ceza Dairesi         2020/6373 E.  ,  2021/2045 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni görülmeyerek, yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Öte yandan kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. AİHM, kamu görevlilerine karşı yapılmış hakaret içerikli ifadelerle ilgili bir başvuruda, başvuruya konu sözlerin, kamuoyunun söz konusu görevlinin performansına duyduğu güveni ortadan kaldırmaya yönelik gerçek bir tehlike meydana getirip getirmediğini incelemektedir.
    Yargılamaya konu somut olayda; sanığın müştekilere yönelik yazdığı yazı içeriğindeki söylemlerinin bir bütün halinde değerlendirilmesinde, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri kapsamında kaldığından hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    a) İddianamenin kabulü kararı okunmadan duruşmaya başlanması suretiyle, CMK"nın 191/1. maddesine aykırı davranılması,
    b) Başka suçtan farklı yargı çevresindeki cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan sanığın 20/10/2015 tarihinde alınan savunmasında vareste talebi bulunmaması karşısında, hükmün açıklandığı 16/11/2015 tarihli son oturumda SEGBİS yoluyla duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeksizin hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
    c) Gerekçeli karar başlığında, 01/12/2014 olan suç tarihinin 11/10/2006 olarak gösterilmesi suretiyle, CMK’nın 232/2 maddesine aykırı davranılması,
    d) 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
    Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
    Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
    Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-f maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasa"nın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
    Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi